Sana şarkılar söyledim,
Dinlemedin.
Sana şiirler okudum,
İstemedin.
sevdiklerim anlasa, bilse beni yeter,
kuru kalabalıktan medet umarsam namert olayım
bir hoş sedâ bırakacaksam eğer bu alemde,
halden anlayan kulaklardan dökülmektir muradım gönüllere...
Kadın, gideceğini biliyordu.
Bilmediği gitme zamanıydı.
Gözleri zaman ayraçlarında,
Bir saate, bir takvime bakıp,
Daha ne kadar müddeti kalmış
Düşünüyordu.
Mevcutlu sevk edilen mahkumlar gibidir
Sana olan duygularım.
Korku ve endişeyle yaşarım çünkü onları
Utanırım, itiraf edemem bu ayıbı.
Ölsem de utancımdan bin kez
Boynu bükük sessizliklerle cevaplarım
Sevmek,
ama karşılıksız…
Beklemek,
süresini bilmeden…
Garantisiz yürümek,
yarin yollarına.
Şiirler geçiyor
akıl semalarımdan.
Şiirler okuyorum
duyuyorum,
uyduruyorum
duruyorum…
'Zaman acımasız'
Oysa ne merhametsiz
insanlar gördüm.
Kendisine acımayan
Yahut yalnız
Uykulara dalarım bir başıma
Rüyalar görürüm tek kişilik
Dört başı mamur.
Kimi zaman bir dekor olurum tiyatro sahnesinde,
Kimi zaman çürümeye yüz tutmuş bir sandal
Dil iskelesinde...
Ne vakit seni düşünsem
Bir rüzgâr olup eser yüreğime hayalin,
Guruba dolanınca gün batımları…
Peşine düşürüp sevda türkülerini leylim
Akşamların portakal rengine inat
Yıllarca özenle sakladığın anahtarlar,
Açmaz olmuştur artık dost bildiğin kapıları.
Boynun bükük, kalbin kırık
Ayrılırken meclislerden
Gelip boğazının orta yerine
Oturur bir yumruk.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!