1. Şair:
Bana şehrini anlat.
2. Kız Kulesi:
Sen İstanbul’u sevmezsin ki
 
Aşk bu dünyanın ölçüleriyle açıklanamaz sevgili. O ilkel bir acıdır, yaban bir ağrıdır. Gelir  ve içimizdeki o çok eski bir şeye dokunur. Sonra bir perde açılır ve yolculuk başlar. Bu yolculukta artık para, tarifeler, beklentiler, randevular, taksitler, iş, anneler ve korkular yoktur. Aşkın kendi gerçekliği vardır sevgili. İnsan bir başka ışığa teslim olur...  
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...
Devamını Oku
Aşkta yarın yoktur sevgili. Zaman ileri doğru değil, içeri, yüreklere, derinlere doğru işlemeye başlar, bilgeleşir. Hiç bilmediği sezgileriyle buluşur. Yükü çok ağırdır, kendiyle buluşmuştur. Hem dışındadır dünyanın, hem de ortasında.
Hindistan'da Ganj Nehri'nin kıyısında yakılan yoksul adamın hissettikleri de onunladır, yitirdikleri de... Newyork'ta, bir sokakta, o kartondan kulübesinde yaşayan kadının çıplak yalnızlığı da. Her şey onunladır, ona emanettir sanki, ama o, çıldırtıcı bir yalnızlık içindedir yine de...
Aşkın kültürlü olmakla, bilgili olmakla da ilgisi yoktur sevgili, kanımıza karışan ilkel acı, o yaban ağrıyla hiçbir kitabın yazmadığı hakikatlere daha yakınızdır, inan...
Kim demişti hatırlamıyorum, aşk varlığın değil, yokluğun acısıdır diye. Belki de bu yüzden ilk gençliğimde, o yoğun aşık olduğum yıllarda, gözüme uyku girmez, dudağımda bir ıslıkla bütün gece şehri, o karanlık, o hüzünlü sokakları dolaşır, insanları uykularından uyandırmak isterdim. Uyanıp, içimde derin bir sızıyla uyanan o derin sancının acısına ortak olsunlar diye...
Aşk çok eski bir şeydir sevgili. Onun içinden o çileli çocukluğumuz geçer. Sevdiğimiz insanların çocuklukları da... Oradan üvey anneler, eksik babalar, parasız yatılılar geçer. Ve sonra aşk bütün bunları alır, daha da eskilere gider, hep o ilkel acıya, o yaban ağrıya...




İstanbul sevgisi çok şairi konuşturdu böyle dizelerde. Güzeldi. Kutluyorum.
İstanbulda yaşamak ve sevmek, bir başka ayrıcalık... İstanbul duyarlılığını vurgulayan dizeler güzeldi, kutlarım Sevgilerimle esen kalın!
Harika Ve Değişik Bir Şiir Olmuş...Kulerım Güzel Yüreğinizi...
onnn
Bitimsiz Sevgilerimle...
Düşümde,senin rüyanı gördüm.Uçuyordun!Kız Kulesine doğru ve deniz dalgalıydı;beyaz köpükler vardı motorların ardında ve beyaz martılar...
MÜTHİŞ ve DEĞİŞİK BİR ANLATIM TARZINA sahipsiniz.Su gibi sona akıveriyor şiir.
İstanbul’un en güzel hali;
Kabul etmeli,
İnsanları görmediğin zamanlarıdır.
Aklında düşünmek istediğin kişi ve düşüncelerle,
Devasa ağaçların,
Bembeyaz bulutların altında gözlerinde masmavi dalgalarla uzaklara dalmak,
Birde motorda köpükleri seyretmek,
O beyazlığın içinde birden yok olduğunu hissetmek,
Bazen acayip bir korku,
Bazense tarifi imkânsız bir haz verir insana,
Böyle bir şehir işte…
Bence yaşamalısın,
Kalabalıkla kaybolduğunda,
Kaybedebildiğinde gözünde,
Seversin.
SAKİNLİK HER YERDE İSTANBUL BU HALİYLE GÜZEL SATICILARIN SESLERİYLE ARABA GÜRÜLTÜSÜYLE MARTILARIN ÇIĞLIKLARIYLA VAPURLARIN DÜDÜKLERİYLE GÜZEL. İSTANBULU BÖYLE DAHA ÇOK SEVİYORUM BEN.
Şimdilerde bu anlattıkların sadece İstanbul'da değil her yerde diye düşünüyorum ama İstanbul için güzel bir şiir.
Sevgilerimle
MEHMET ALİ ŞAHİN
Boşuna değildir..Ahhhhhhhh İstanbul diye haykırmalar..Ahh İstanbul..ne çok şeysin sen..Binlerce dize yazılmıştır sana..yine de anlatılmış sayılmaz..söz biter..İstanbul bitmez..
çok güzeldi güne başlarken ilk okuduğum bu şiir..Tebrikler..
Kalabalıklar değildir şehiri şehir yapan, onun içinde yaşayan ve ona gerçek anlamda değer veren insanlardır şehirleri şehir yapan.
Oysa İstanbul medeniyetlerin ve kültürün merkezi İstanbul, öyle gereksiz ve öyle bilinçsiz bir kalabalıklarla dolmuş ki, istanbulu'u yok etmek için var gücü ile çalışır haldeler.
Umarım gerçekten yaşadıkları yerleri seven insnalar var olur o şehirlerin içinde ve istanbu'u istanbul yapar, yyıllara meydan okurcasına
Çok özeldi ve anlamlı idi şiriniz. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize. Tam puanımı bırakıyorum satfanıza
Kalabalikla kayboldugunda,
Kaybedebildiginde gözünde,
Seversin.
Ben Istanbul`u cok seviyorum,
Varsin kalabalik olsun...
Gönlüne saglik Sair`im saygilar...
Ah İstanbul ah
sen nasıl bir şehirsin ki
yaşayanı da
yaşamayanı da
yaşayamayanı da
hayallerinin peşine takıp sürüklüyorsun böyle...
Yüreğine sağlık.
Yaşar Kara
Bu şiir ile ilgili 48 tane yorum bulunmakta