Kırdım tüm kapıları,
Atın önünde et,
İtin önünde ot.
Kırılan kapıların feryadıydı bu,
Kırılan kalplerin feryadı.
Geceyi böyle sensiz gördüm yine
Yine yaşamadım bir geceyi,
Geceyi böyle iğrenç,
İğrenç; sensiz geçen her gece…
Saat ikindiyi vuruyordu
Kalbim sensiz yine kederli bir geceyi
Uyumak istiyordum gün ortasında,
Saati, vakti, aklı hiçe sayarak…
Bir nebze olsun kurtulmak bu kederden,
Ama ne mümkün!
Seni seviyorum diye
Hüzünlü bir ozan
Şarkılarını yitirmiş
Binlerce neşeli çocuğun gözlerinde
Kanaryalar dahi suskun
Boğazımdan;
Bitik bir güz gecesini kıyısından almıştık.
Hayatımızın tam orta yerine.
Yangılara durmuş gibi,
El değmemiş yanlarımız,
Alaşafakta geyikler
Biz büyük sustuk,
Bana bu satırları yazdıran güç ne ise,
Seni götüren o güç.
Çok zıt kutuplar,
Yani para ve sevgi...
Ayrılmaz zıtlıkların hükümsüz sokağı,
On dakika sonra geliyorumla başlayan bir zamanda
Nerdesin sen diye inlerken gökyüzü
Bir bunalım
Ve bu can sıkıntısı
Gayrı ne görür bu gözler
Ne kadarı sabah olur bir günün
Çoğunlukla eve dönerken
Loş bir noktasından geçerim
Umarsız bir sokağın
Bir yerlerinde
Birikintiler solgun,
Işık bir kaç yerinden vurulmuş.
1-sokak duvarın anlamı içinde
sen yalnızlığıma yakın
karşında uzaklar farkedene kadar
bir pencere ağlıyor
ki o zaten hep orada
ilk defa oldu anlayamadım
Ve zannediyorum
bugün bir daha yaşanacak
sana tekrar aynı şeyleri söylemek için
işte bugün bir daha böyle harap
bugün seni yaşıyorum
içimde bir sonsuz dalga
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!