kurudu damaklarım
deryaları görmeden önce
sarardı yapraklarım
geceyi örtmeden önce
uyudu bir bir umutlarım
ANLATSAM SENİ
anlatsam seni dünyanın hüznüne
sel gibi akarsın hüznün yüzüne
anlatsam seni ayazlara
gül gibi gönlü adarsın baharlara
hazin bir sonbahar sabahında
gönlüm yine acılara bürünmüş
kalbim bertaraf safasında
acılar kalbimde körüklüymüş
umutlarımın gölgesinde
nerdesin ey Rasul
susus çöllerdeyiz
nerdesin gönüllerin efendisi
sensiz günah çemberindeyiz
ashabının adaleti vardı
neye bağlanabilirim
neye dayanabilirim
ne kadar daha oyalanabilirim
daha ne kadar yaşamla savaşabilirim
nereye kadar yaşayabilirim
Olmuyor böyle
ben başka dünyanın insanıyım
siz başka dünyanın
yalnızlığı seçmiş bir insanım
varmı ötesi?
sormayın bana sakın
Kalbimi kırıyor her defasında insanlar;
Bunun için kulaklarıma mı kızayım
Hiç durmuyorsa gözyaşlarım;
Bunun için gözlerime mi kızayım
Bir daha yolum düşerse o şehire
uğrayacağım ilk yer
seni gördüğüm yer olacak
aşıktım ben her şiire
şimdi, yalnız seni anlatan bu şiir olacak
Pencere sana seni veren
sana beklemeyi öğreten
kimi zaman yüreğini titreten
kimi zaman acını örtendir
baktığında yüzün gülüyorsa
sana seni verendir
Sen gelmiyorsun ben bilirim
Şeker yesem bile yine acıdır içim
Kulaklarımda çırpınır geleceğim diyen sesin
Sen gelmiyorsun, yine şekerler yetim
Sen gelmiyorsun fazla söze ne hacet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!