Nasıl ayrılacağım ben, seninle...!
Ömrüm bin yıl olsa da doyamam sana.
Ellerin, ellerimde olsun daima.
Beni sen uğurla, son yolculuğuma.
Öyle hüzünlü bakma ardımdan,
bak dayanamam.
Hani ben; bir şeyler yazıyorum ya..!
Yazmış olmak için yazdığımı düşünüyor olabilirsiniz..!
Mesele yazmak, ya da konuşmak değil ki...
Mesele hatırlanmak, ben burdayım demek de değil...
Yazıyorum işte; senin de yazamadıklarını,
Kendinden birşeyler bulduğun duygularını,
Hani birini çok seversin,
Ama bir türlü anlatamazsın kimseye.
Alırsın eline kalemi, sözler dizi dizi dökülür,
Şair olursun, ressam olursun en ünlüsünden,
Mutluluğun resmini çizersin, kara kalem..
Ne şiirlerini okur, ne resimlerini görür,
SEN'CE...!
Böylesi daha mı iyi ne?
Yanıbaşımda olsan bile!
Gözlerine bakmadan,
kokunu alamadan,
boynuna sarılamadan,
Gözlerine bakmadan, koklamadan,
Sarılamadan, günaydın diyemeden..
Sesine, gülüşüne, sohbetine hasret,
Uzaktan, hasretle sevmek seni...!
Elini tutmadan, yüreğine dokunmadan,
Öyleyse kırmadan, dökmeden, üzmeden,
Hasret nedir? bilir misin sen?
Seni düşünürken, hayalinle avunuyorum.
Kalbimle konuşuyorum, sen varsın diye.
Kalbime bir tek seni sığdırdım,
Bir seni Can bildim, Canan bildim
Semih bildim, İpek bildim, Duru bildim,
Hasret yüreğimde bir okyanus gibi
Derinliklerinde kayboluyor, çıkamıyorum
Sensiz geçen günler, anılar, hayaller
İçimde bir yangın, hiç sönmüyor ki
Hiç aklımdan çıkmıyor, unutamıyorum
Çocukluğum geçiyor aklımdan...
Ne zor günlerdi Allahım.
Hatay İlkokulu’nda kara önlüklü,
yırtık yakalı fakir bir çocuk olmak.
Oyunlara katılamamak,
Her teneffüs kantine bakakalmak.
Hayal ettim gözlerini,,
Tutmak istedim ellerini,
Sarılmak istedim boynuna,
Derinden bir nefes alıp,
Söylemek istedim,
Sevdiğimi kulağına.
Gözlerim gökyüzünde her gece
Yıldızdan bir tanesi erkenden geliyor,
Daha çok ışık veriyor, daha çok gülümsüyor
Belli ki senin ruhun oradaydı, bana gülen
Bekledim seni üşümeye tutulmuş titrek düşlerde
Bir ben titriyordum, bir de gecenin karanlığı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!