Hangi vicdan rıza gösterir buna
Elbet sorumlusu bir gün buluna
Bir çiçek. bir ana toprak oluyor
Bir masum anasız kaldı bi- güna....
Yazamıyorum nedense,
Bir türlü yazamıyorum!
Öyle anlatıldığı gibi,
Tatlı ve ölçüsüz;
Söylendiği şekilde, pervasız;
Hatta zannedildiği kadar, hoş,
Teline
Bilirim en büyük eza sendedir
Bazen mızrap bazen bir dostun eli
Kimi okşar kimi coşkuyla vurur
Dokunsam ağlarsın sazımın teli
On ay oldu; çevre aydınlanalı,
Gölge kıpırdanıp; çatallandı bak!
Damakta ilk lezzet; algılanalı,
İçine bir dünya; yuvarlandı bak!
Farkına var; baştan savma işini;
Daha süt emerken; sıkma dişini...
Tükendi
Bunca gamı bunca derdi
taşımaktan baş tükendi
allah tümün bana verdi
ömür bitti yaş tükendi
Gök yüzünde bir çift turna süzülür;
Kanatları, “Sanki gelme, git! ” diyor.
“Acıtma canımı, canan üzülür,
Eline tüfengi alma, at! ” diyor.
“Yuvamı bozarsan, yuvan bozulsun!
Katar katar olmuş, tutmuş semayı,
Bir ses gelir, kainatın dışından…
Sanki o yaratmış, güneşi, ayı,
Asalet yayılıyor akışından.
Kanat vurmaz sanki, mendilin sallar,
Bir yavru uçtu yuvadan
Tüysüz, kanatsız.
Öylesine mutlu,
Öylesine huzur dolu!
Özgürce süzüldü toprağa
Cesurca, inatsız…
Ulan Çumra
Ulan Çumra sende ne çok ahım var
Oh da dedim amma en çok vahım var
Her yerinde sevabım günahım var
Söyleyenler sözünde hep merd olur,
Söylemesem içerime derd olur
Telefonda bir ses:
Titriyor ta yürekten…
Sevinç mi desem,
Mutluluk mu?
Oda değil, öbürü de…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!