Silivri’den gelen genç kızla köy kâtipliği yapan Şavşat’lı delikanlının Konya’nın Çumra İlçesinin Batum Köyü’nde kurdukları mutlu yuvanın ilk meyvesi olarak 1949 yılının 01 Mayıs: bahar bayramı günü Dünya ile tanıştım.
Beş yaşıma bastığım yılın Ramazan Bayramı günü meydana gelen bir motosiklet kazasında babamı kaybedince, onun yerini bir süre babaannem (HİDAYET) Basali Nene, anneannem Hatice Hanım ve Şevki dedem doldurmaya çalıştılar.
Bu sırada Çumra’da başladığım ilkokulu Mahmudiye / Eskişehir’de tamamladım. İzleyen süreç YUN ...
Sevgi yaratılırken:
Çocuğa bir kilogram,
Yetişkine iki,
Babaya üç,
Anneye on üç…
İçim parça parça, gönül yaralı;
Dünya'nın sonuna ermişim bu gün.
Ben nerelerdeyim, aklım nereli?
Kendi kıyametim görmüşüm bugün!
Nedir bu dünyanın sırrı acaba?
Duman duman gök yüzünde;
Dalgalanıp yüzen bulut!
Dünya’nın türlü halini
Seyr’eyleyip, gezen bulut!
Neler gördün söyle, bir bir?
Genç irisi,
Yüzünden kan damlayan,
Güçlü kuvvetli ama:
Gücünü kullanmayan.
Umulmadık nükteleri:
Haydi arkadaşlar! Çabuk kardeşler!
İnsanlık ölüyor bir el uzatın!
Bunlar son çırpınış, boş haykırışlar,
Toplanın, güç olun, bir dal uzatın!
İnternet, telefon, televizyon var,
Aldanma, cahilin kuru lafına!
Kültürsüz insanın külü yalandır.
Hükmetse Dünya'nın, her tarafına
Arzusu, hedefi, yolu yalandır.
Gül dikende biter; diken gül olmaz.
Hayret değil mi dostlar?
Altmış yaşımı geçtim
Ve şimdi fark ediyorum ki,
Atları dinliyoruz…
En çok da
Birinci gelecekmiş gibi yapıp da
Sıkıntı oluyor artık
İkramlar,
Gönül almalar…
Hatta: söz bitti gibi hissediyorsun…
Güneş neden az,
En sonundaydı bahçenin:
Üç parça yaprakların kapladığı,
Oda kadar bir yer.
Baharla yeşerir yapraklar,
Yumuk bir bebek eli gibi, fışkırarak,
Körpe ve yeşil.
Allah verdi, sevgisiyle birlikte,
Dedem, dedem, dedem; dedem, bal dedem!
Yer edindi artık, evde dirlikte,
Açıver gözünü; haydi gül dedem!
Her günü bir başka, neş’e veriyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!