Kederlenme deli gönül
Bu kışta geçecek elbet
Ağaçların dallarında
Çiçekler açacak elbet
Elbette kalmayacak zifiri karanlıklar
Keşfetmek
Ufuklara yelken açmak
Yeni nimete kavuşmak
Şüküre kapı aralamak
Cesaret ister azizim
Yalnızlık; kalabalıklarda
Rahm-i maderde, berzahta, mahşerde
Kim hesap sormayacak ki kimden
Tek umut, tek kurtuluş "Sen"de! (CC)
İnsanın akıllısını nereden anlarsın demişler bilgeye
Demişki bilge; konuşmasından!
Peki konuşmuyorsa?
O kadar akıllı adam yok demiş bilge...
Artık komuşmak zamanı, susma devri geçti cancazım
Artık kadim değerlere dair yeni şeyler söylemek lazım
En karanlık gecelerden daha karanlık olanlar mazide kaldı
Artık atiyi yeniden temeline oturtmak gerek gardaşcazım
Manevi canipten bir seda yükseldi atiye
Her yaram ismini çağrıştırır zihnimde
Mülkünde acze düşmüş, biçâre kulum ben
Her illet hikmeti doğurur kalp hânemde
Ataletten mahcup, zavallı bir kulum ben
Kar yağar beyaz beyaz
Nedir bu ettiğin naz
Yaradana sığındım
O'nadır bütün niyaz.
Kul kıtlıktan korkuyor.
Gece gece efkar çöktü göynüme
Nerde kaldın ey kutlu gün gelmedin
Efsunlandı kalbim, ruhum seninle
Nerde kaldın ey kutlu gün gelmedin.
Gelmedin ruhumu sardı bir hüzün
Malikel mülk olan yalnız Allah'tır
Gayrı gerisi laf-ı güzaftır.
O tasarruf eder sen şükredersin
Aman şakîlerden eyleme dersin
Müverrihlik hoş bir meslek değildir kardeşim. Zira cifirle istikbale ait bilgiler vermek Huruficilik denen sapık bir mezhebin uydurduğu bir yalandır. İstikbali Allah-cc-tan maada-velev peygamber bile olsa- hiç kimse bilemez. Bununla alakalı Kur'anda onlarca ayet-i kerime mevcuttur.
Beray-ı mal ...