Düşüsün gençlik çağımın
Şimdi tüten ocağımın
Hem baharım hem yazımın
Gelesin hep gelesin
Iftirakın yakar beni çok zaman
Yokluğuna ülfet edemem inan
Hasta gönlüm Rahmetine tutulmuş
Gelmezsen eğer ki halim çok yaman
Eşraf meclisinde ismimiz yoktur
Ölçüyle, tartıyla işimiz yoktur
Garip geldiğimiz yalan dünyadan
Gideceğiz elbet kaygımız yoktur
Anım tahaccur etmiş
Gönlüme benzer taşlar
Hanem bana han olmuş
Şimdi yolculuk başlar
Hatay'dan çıktım yola
Çekilmez oldu sefer
İzmit'te verdim mola
Payitaht'la muzaffer
Secdelerimde duamsın,
Alnımda yazım...
Mevlamdan hediyemsin,
Gönlümde sızım...
Baharlar gelse de gönlüm hazandır
Çiçekler açsa da matemim vardır
Varlık mevsiminde yokluk yüklüyüm
Çaresize çare olan var mıdır?
Yaşadığın gibi gidilir.
Mahkeme-i Kübra kurulur.
İmhali, sanma sakın ihmal!
Elbette ki hesap verilir.
Sultanlar erden dilenir.
Kubbe altı hoş bir seda
Bize olsun her dem deva
Hayalâtı saran heva
Zail olsun Rabb-i Hüdâ
Sevda kapıyı çaldı
Ne umut da ne umut
Heves kursakta kaldı
Sen unut da sen unut
Müverrihlik hoş bir meslek değildir kardeşim. Zira cifirle istikbale ait bilgiler vermek Huruficilik denen sapık bir mezhebin uydurduğu bir yalandır. İstikbali Allah-cc-tan maada-velev peygamber bile olsa- hiç kimse bilemez. Bununla alakalı Kur'anda onlarca ayet-i kerime mevcuttur.
Beray-ı mal ...