DÜŞTEN EŞE
Yegâne takdir eden,
Çok defa mutlu eden,
Aklım başımdan alıp,
Her zaman sarhoş eden
Gecenin orta yerinde ummak
Seni, ciğer paremi, umudumu
Son durakta hasretle beklemek
Fatiha tadında açılan kapılarını
Açılan kapıdan sen doğuyorsun
Çarşıyu pazarda arar dururum
Kendi ektiğimi kendim bulurum
Nereye baksam hep sen görürüm
Her anım ki huzurundur Efendim
Miladdır her gün bize
Meftunum çehrenize
Cemal-i siretinden
Gün doğsun gönlümüze
Kışta bahar gibisin
Beyinler esarette, slogan hürriyetti
Pek çok izim uğruna canlarımız tükendi
Mecazi davalardan geriye kalan
İstiğdadı körelmiş meyyit cenazelerdi
Cinnet-i aşkın miskinde delilikle donandık
Evladımız umudumuz
O'ndan geldik O'na kuluz
Neslimizle övünerek
O'na varmak muradımız
Her gün on defa çınlıyor gök kubbe
Haydi felaha, haydi kurtuluşa
Her gün, her vakit uyarıyor Rahmân!
Saadetin O'nda, kurtuluşunda
Filizlendi en derinlerimde
Sökemiyorum!
Kök salıyor kalbimin ücra köşelerinde
Durduramıyorum!
İmtihan mı? Sınav mı? Çok tuhaf
Ey Furkan-ı Hakim vel Kerim!
Asırlar seninle nurlanır
Hakikat seninle yol bulur
Sensiz alemler karanlıktır
İnsan ancak senle yol alır.
Müverrihlik hoş bir meslek değildir kardeşim. Zira cifirle istikbale ait bilgiler vermek Huruficilik denen sapık bir mezhebin uydurduğu bir yalandır. İstikbali Allah-cc-tan maada-velev peygamber bile olsa- hiç kimse bilemez. Bununla alakalı Kur'anda onlarca ayet-i kerime mevcuttur.
Beray-ı mal ...