Elim verdim kırdın kolum
Gurbet sende ah u zarım
Hor görüpte söktün solum
Gurbet sende ah u zarım
Garip geldim nedir suçum
Bıktırdı diyerek geçmişsin yardan
Hayret ettim sana ne oldu kanki!
Kılığın giyerek geçmezsin burdan
Hayret ettim sana ne oldu kanki!
Büyük bir aşk ile yari severdin
Gurbet boynumu büküyor
Özlem ateşe çekiyor
Derdim solumu söküyor
Bilenler de var mı acep
Üstüme dağlar çöküyor
Yavrum burdan göçtü haberini sorarım
Sizin elde görükmüş gelemedim turnalar
Tam kırk beş yılı geçti izlerini ararım
Sanki yerler yarıkmış bulamadım turnalar
Ecelin yakın görmüş korkar ölürüm diye
Yanlış bilgiye gitmeden
Dur hele dur arkadaşım
Öfkeyle kahır etmeden
Sor hele sor arkadaşım
Şu diline kılıf takıp
Ağzım da dişleri titretir ayaz
Ellerim koynumda çaresiz kaldım
Ağaçlar giyinmiş üstüne beyaz
Zemheri ayında yuvasız kaldım
Dillerde ki sözler olmuyor sıcak
Davacıyım şu paskiden
Suyum bozuldu hakim bey
Demli içerdim eskiden
Çayım bozuldu hakim bey
***
Su içinde susuz kentim
Şu deli gönüle sözüm geçmiyor
Vefasızı dahi sorar neyleyim
Bozulmuş düzende insan seçmiyor
Hep kendi kendini yorar neyleyim
Olmasa da gelip halin soran ı
İki bin on altı yılına geldik
Başınızda huzur dileğim olsun
Geçen eski yılı tarihe saldık
Düşünüzde huzur dileğim olsun
Herkesin evine mutluluk girsin
Böyle zaman içinde hayat bizi sıksa da
Hep idare ederek yuvarlanıp duruyok
Gurbet elin havası içimizi yaksa da
Hep idare ederek yuvarlanıp duruyok
Hatırlı dostlar ile sevgimizi bölüştük
Üstat kalemine yüreğine sağlık,güzel bir şiir olmuş