Bir gece yarısı döneceğim,
Ankara Garı’nda beni bekle.
Heybemde anılardan bir çıkın.
Kar mavisi düşlerden bir demet,
İşte umutlarım, uzak yakın.
BORABOY ŞİİR ETKİNLİĞİ BİR RÜYA GİBİ BİTTİ
YEŞİLIRMAK ŞİİR VADİSİ GRUBU
***BORABOY ŞİİR ETKİNLİĞİ***
Çizgili gri gömlek yeşil kravat
Pantolonum tam da sana göre
Siyaha boyalı iskarpinlerim
Bu kasvetli hazan gününde
Sığmaz oldum yere göğe
Firkat sızısı içimde, kısık sesim
Sizden başka ne varsa rüzgarlara attım,
Bir yürek bıraktım size, kar gibi temiz.
Bir ışık verdim, yolunuzu aydınlattım,
Elveda çocuklarım, bugün son dersimiz! ...
(Ankara, 19.06.2001)
Van gölünün kuzey doğu kenarında,
Şirin bir kentin adıdır Muradiye.
Ulu Hakan Yavuz Selim diyarında,
Hoş yaşamanın tadıdır Muradiye.
(Muradiye, 21.06.2002)
Su Gibi_Sizi tanıyoruz ama yinede bizlere kısaca yaşam hikayenizi anlatır mısınız?
Ali Rıza Atasoy_ Tabi memnuniyetle; 1958 yılında Ankara'nın Çamlıdere İlçesinde doğdum. İlkokulu Çamlıdere'de, ortaokul ve lise öğrenimimi Ankara'da tamamladıktan sonra, 1985 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden mezun oldum. Üniversite öğrenimimden sonra Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında çeşitli idari görevlerde çalıştım. Ankara'nın Mamak ve Altındağ İlçelerinde öğretmenlik yaptım ve okul yöneticiliği görevlerinde bulundum. Van'ın Muradiye İlçesinde ve Konya'nın Kulu İlçesinde İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaptım. 21 Temmuz 2004 tarihinde Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atandım ve halen bu görevimi sürdürmekteyim.
Su Gibi_Şiir yolculuğunuz nasıl başladı?
-Atatürk Üniversitesi İİBF İşletme
Bölümü 1984 Mezunlarına İthaf-
Kaderin bir bilinmez tesadüfü mü neydi,
Bahardan artakalan bir zamanda buluştuk.
Sizler varsınız diye gönül, bu şehri sevdi
Her akşamüstü çaresizim bu şehirde,
Alıp başımı gidecek bir yer ararım.
Oturup bir çare düşüneceğim yerde,
Kendimi umutsuz caddelere atarım.
Caddeler ıpıslak, caddeler kalabalık
Kastamonulu şair arkadaşımız Hacer ALİOĞLU’ndan 17-18 Ocak 2009 tarihlerinde Kastamonu’da “İstiklal Savaşında Türk Kadını” konulu bir şiir etkinliği planladıklarından bahisle bu etkinliğe davet edildiğime ilişkin bir mesaj aldım. Önce görev yaptığım yer ile aradaki mesafe ile birlikte malum kış mevsimindeki olumsuz hava koşullarını da düşünmekle birlikte, cevabım tereddütsüz “Evet, geliyorum” oldu. Halen görev yaptığım il olan Amasya gibi Kastamonu da Türk tarihinde büyük öneme haiz, çok önemli misyonları üstlenmiş bir tarih ve kültür şehridir. Hem daha önce görmediğim bu önemli şehrimizi görmek hem de şiir ve sanat dostlarıyla stresten uzak güzel bir hafta sonu geçirmek güzel olacaktı. Ve beklen gün geldi; özel aracımızla şoförümü de alarak sabahın erken saatlerinde yola koyulduk.
Amasya’dan İstanbul istikametine daha önce birkaç kez seyahat etmiş olmakla birlikte, Tosya’nın içinden geçmem dışında daha önce o yöreyi görmemiştim.Tosya’ya varınca sağa dönüş yaptık ve giderek yükselen dağ şeridinden Kastamonu’ya doğru hareket ettik.Özellikle Tosya-Kastamonu arasındaki güzergah boyunca tabiat beyazlar içindeydi. Beyaz örtüsüne bürülü vadi boyunca ilerleyerek öğle saatlerinde Kastamonu’ya vardık.Davetli şair ve ozan dostları Migros tesislerinde sofrada bulduk.Hacer ALİOĞLU ve Ahmet İDRİSOĞLU bizi içtenlikle karşıladılar.Diğer katılımcı dostlarla da merhabalaşıp kucaklaşarak biz de sofraya dahil olduk.Öğle yemeği, çay ve kısa bir dinlenmenin ardından şiir dinletisinin yapılacağı yere geçtik.
Etkinliğin şiir dinletisi bölümünün yapıldığı Kastamonu Meslek Yüksek Okuluna vardığımızda beni bir sürpriz bekliyordu. Geçmiş yıllarda aynı ilçede milli eğitim teşkilatında yönetici olarak görev yaptığımız ve iki yıl süreyle aynı odayı paylaştığımız değerli meslektaşım şair dostum Kastamonu İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ahmet UĞUR’u kapıda bekler buldum. Ahmet hocamla uzun zamandır görüşmemiştik, birbirimize sarıldık hasret giderdik ve birlikte salona girdik.Salonu şiirseverler, öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan seçkin bir izleyici grubu doldurmuştu.Davetli şair ve ozanlarla birlikte İl Valisi, Üniversite Rektörü, Belediye Başkanı ve protokole dahil bürokratlar da salondaki yerlerini aldılar.Hacer ALİOĞLU’nun günün anlamına ilişkin anlamlı şiirini seslendirmesi ve teşekkür konuşmasıyla program başladı.Ardından Ahmet İDRİSOĞLU programa ilişkin kısa bir konuşma yaptı, katılımcılara teşekkür etti.Protokol konuşmalarının ardından şiir dinletisi bölümüne geçildi.Katılımcı şair ve ozanlar birbirinden güzel eserleri seslendirdiler.Adımın anons edilmesiyle birlikte ben de kürsüye çıktım, kısa bir teşekkür konuşmasının ardından “Nehir Kıyısı Düşleri – II” adlı şiirimi seslendirdim.
Aşk üzerine yazdığım güzel şiirleri
Güzel kadınlar için
Yazdığımı zannettiler
Orhan Veli gibi
İş olsun diye değil belki
...
Bu sabah uyanmışım erkenden
Kıpır kıpır içim,
Mutluluk akşamdan kalma zaten
Masamda zeytin, peynir, ekmek
İnce belli bardakta sıcacık, tavşan kanı çay;
Bir dost yüzü arıyorum şiirin aynasında keyifle;
Bir dost gülümsesin istiyorum yüzüme
Gerisi kol ...
Serenatın ince nameleri duyuluyor taa buralarda şiirin sesinden...bu maharet ancak Ali Rıza Hocamızın kaleminde vardır..her okuyuşumda bunu farkediyorum...kutluyorum selamlayarak, devamını dileyerek.
2. ÇAMLIDERE ŞİİR ETKİNLİKLERİ ve DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Çamlıdere ve Doğa Dostları Derneği’nin 25-26 Haziran 2010 tarihinde ikincisini düzenlediği Şiir Günleri etkinliği sanırım gelenekselleşecek. Bir hafta önce şair dostum Ahmet Eroğlu telefonla beni arayıp etkinliği haber verince içim heyecanla d ...