Burnu bir asker gibi selamladı ufku,
sancak pruvadan içeri girdi sular.
Deniz gibi, koyulanmış gökyüzünün koyusu.
yüzüne batarak geliyor karayelin sepkeni.
Flikalar biribine bakıyor, öksüzler gibi,
Nazım’dan okuyorlar şimdi denizi içlerinde.
Her gece, güneşle biter..
şehrin kalabalığını dinlemeden,
Gonca sevgiler gibi,
çiğ örter, toprağı,
doğum zamanı…
Yine onunla kurur…
Gülüm vardi bir zamanlar,
Koklamaya kiyamadigim,
Vazoya koyamadigim,
Bakmaya, sevmeye doyamadigim.
Dokunmaya çekindigim,
Bir gülüm vardi bir zamanlar.
Söyle ama bilmesinler,
beni ve seni..
Okyanuslar kadar derin,
gökyüzü kadar mavi
ve bir kundaklanmış bebek gibi.
Canıma aldığım sevgini.
Bu gece bırakma,
uzaklara değsin ayrılık,
ayrılık olmasın diye.
Yüreğimi hissedeyim içindeki.
yük sırtıma ağır, paylaş,
bırakma.
Bu gün eylül, günlerden onikisi ayın,
dökülürüm bu gün durmaksızın..
Sayfalar güvercin olur ak beyaz.
Hüzün dolar, yalnızlık basar içime.
Her eylülde, oniki eylülde olduğu gibi.
Sabır taşar, kimlik yok olur,
Bir öpücükte kaldı, hayatın tadı tuzu, kadın,
Dudaklarının sıcaklığı bile kalmadı aklımda.
Sevgi taşıyan sadece tek bir öpücük ya,
Hiç anlamı yoktu belkide unutulacaksa.
Biliyormusun zaman zaman,
Tuzunu her ağladığımda,
Bir sen vardın,
birde ben, yaşayan.
Neden bu bilmiyorum,
kör oluyorsun, çevrene.
İşin içinden çıkamıyorsun.
Bağlılık ve tutkuyla olunca aşk.
Köy yollari gibi, kivrim kivrim.
Gögsümün ortasina oturmus,
Degirmen tasi veya gülün dikeni.
Sevgim, sevgin,
Dag basindaki barakaya giden.
Patika yol veya agaçlik bir geçit.
Seni seviyorum koca kadın, boşlukta da olsa düşlerim.
Sokaklarda da sürünsem yırtık pantalonla,
Derme çatma kulübede olmasa hayalimizdeki,
Yanlızlığımızda olmasa eskisi gibi,
Gerçekleşmeyeceklerini bilsemde,
Seni seviyorum koca kadın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!