Ali Osman Yılmaz Şiirleri - Şair Ali Osm ...

Ali Osman Yılmaz

Gökte salınıp duran yıldızlar,
Bakın bana,
Bende sizin kadar yalnızım,
Sevdiğimi, aşkımı,
Umut çiçeğimi arıyorum,
Bulamıyorum.

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Zaptedemiyorum artık,
Gönlüme bir gardiyan gerek,
Yüreğimde sen varsın,
Bana sensin gerek,
Sende ram olmak isterim,
Senden başkası,neme gerek.

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Sevmekten korkmayı,
Neden öğrettiler bize?
Sevme özürlü atalarımız,
Hem analarımız,hem babalarımız,
Ya bilim adamı geçinenler,
Yuh olsun size.

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Suyun öte yakasından gelen güzel,
Bırak sevdamla baş başa beni,
Gönül bu, dilediğim gibi seveyim seni,
Sevmek eğer suçsa, lütfen bağışla beni,
Sevmiyorsan sevme, kızıl saçlı güzelim,
Ne zaman istedim, senden beni sevmeni?

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Gecenin bir yarısı,
Dışarısı bembeyaz kar,
Beyaz bir gelinlik giyinmiş,
Bahçedeki ağaçlar,
Bilmem,şimdi uyanık mısın?
Odamın camından,

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Ey Gece.
Ey sevgililerin gecesi.
Ozanların,şarkıcıların esinleticisi,
Ey hayaletlerin,ruhların,perilerin gecesi,
Akşam bulutlarının
Ve şafağın üstünde yükselen

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

‘’O’ndan bir tane daha,
Yok bu dünyada,,
Çıkmaz sokaklarda,
Boşuna arama,
Çünkü ondan,
Bir tane daha,

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Yüzün ay gibi berrak ve temiz
Ellerin ana sütü gibi tertemiz
Yaklaş bitsin bu gurbet acısı
Özlemimiz bir; aynı güle hasretiz

Eğer bir gün buluşursa sevgimiz

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

Bunlar,Bu geceler!
Benim yaşadığım geceler mi?
Ve neden ayaklar altında eziyor beni?
Yıllar beni yok etmede,
Ve suya yazılmış bir adın,
Unutulması gibi,

Devamını Oku
Ali Osman Yılmaz

DÜŞLERİMDEKİ KADIN(Bir Rüya)
Hayal dünyamda,aşk kuşunun kanatlarına binerek,sevda bulutlarında gezindiğim, göksel aşkımla geçirdiğim günler,doyum,neşe ve huzurla doluydu.Meğer sancı yolumu gözler,Acı’ysa,Sevinç kadehimin dibinde pusuda beklermiş.
Böyle bir gecenin sabahında,aşk kuşunun kanatlarından inerek,tam bir gemiye binmek üzereydim ki, garip bir elin beni yakaladığını,geri çektiğini hissettim; İçimden bir ses,Geri dön! Gitme! gemi kalkmadan sahile dön’diye fısıldıyordu.
İçimden gelen sese aldırmadım ama gemi yol almaya başlayınca kendimi,hiç beklemediği bir anda Şahin’in pençeleri arasına düşmüş ve gökyüzüne kaçırılan küçücük bir kuş gibi hissettim.
Akşam olup İstanbul’un tepeleri ufukta kaybolunca,geminin pruvasında kendimi yapayalnız buluverdim.Çevreme bakınıp düşlerimin kadınını,kalbimin sevdiceğini arandım ama yanıbaşımda değildi artık.Ne zaman gökyüzüne baksam yüzünü gördüğüm,gecenin suskunluğunda sesini duyduğum,elinden tutup aşk bahçemde gezindiğim o kadın,artık yanıbaşımda değildi.
Okyanusun derin sularında seyreden bir gemideydim ve yaşamımda ilk kez kendimi tam anlamıyla yapayalnız hissediyordum.Yüreğimde onu çağırarak geminin güvertesini arşınladım,orada görürüm umuduyla dalgaları gözledim.Ama her çabam boşa çıktı.Geceyarısı olup da tüm yolcular ortadan çekilince,tek başıma,huzursuz ve tedirgin bir şekilde güvertede kalakaldım.

Devamını Oku