Ali Osman Yılmaz Şiirleri - Şair Ali Osm ...

Ve akşam indiğinde,
Tepeler karanlığın elbisesini,
Giyindiği bir anda,
Bembeyaz saçları,
Omuzlarından göğsüne dökülen,
Yaşlı bir adam belirdi önümde.

Haberin Var mı?
Dalda öten kuş,
Derede akan su,
Gecenin parlayan yıldızları,
Ve ay dede,
Ve güneş,

Gecenin bir yarısı,
Bütün yıldızlar ortalıkta,
Bana inat, sanki,
Göz kırpıyorlar bir birlerine,
Bense yapayalnız,
Bir sahil kenarında,

Şarap testisinin dibindeki,
O birken tortu var ya!
Hayyam’dan ta bu güne gelen,
Şarabın yıllanmış sabrıdır o,
Benim aşkımda şarap gibi,
Yıllanacak,anlıyorum,

Koca Adam oldum, ama dünya fani,
Kim döndürür başta başa evreni,
Sevdiğimin bir çift sözü üşüttü beni,
Uludağa konmuş, baykuş’a döndüm,

Koca Adam söyler, güzelsin ey güzel,

Yalnız yağmur olsa?
Ortalık kar ve fırtına,
Kıyametler kopmada,
İçimde sen oldukça,
Belki hüzünlü ama,
Seninleyim daima,

Haydi kalk pencerenin önünden,
İn bahçeye hemen,
Yürü nar ağacına doğru,
Kırmızı çiçeklerinden,
Birde kocaman meyvesinden,
Kopar benim için,

Ben seni hiç yaşamadım,
Ne gri-mavi gözlerine baktım,
Ne mis kokunu çektim ciğerlerime,
Sen boynuma da sarılmadın hiç,
Şöyle doyasıya dudaklarından,
Öpemedim de seni,

Mutlu son yoktur demiştim,
Önceki şiirimde, hatırladınız mı?
Okuyun bir, eğer hatırlamadıysanız,
Mutlulukla biten, hikayeler vardır.

Ama dilemekten de vazgeçemezsin,

Ve biri söz alarak; Bize sevinç ve kederden söz et:Dedi.
Koca Adam yanıtladı;
Sevinciniz,gerçekte peçesini kaldırmış kederinizdir.
Gülümsemelerin yükseldiği o kendisiyle özdeş pınardan,çoğu kez gözyaşlarıyla dolu nice hıçkırık da duyulmuştur.
Hem,başka türlü olabilir mi ki?
Keder,varlığınızın derinliklerine işledikçe sevinciniz artar.