Genç ve Umut
Sevda meleği önümde yürüdü ve uzaklardaki bir tarlaya varıncaya dek izledim onu.Orada durakladı ve bir beyaz kuzular sürüsü gibi ufukta dolaşan bulutlara bakındı.Sonra ağaçlara döndü,Ağaçlar çıplak dallarını gökyüzü’ne uzatmışlardı; Sanki yitirdikleri yapraklarını ondan geri vermesini istiyor gibiydiler.
‘’Ey sevda meleği,şimdi neredeyiz? ’’dedim.
‘’Hayretler ülkesindeyiz.Dikkatli olmaya bak.’’diye karşılık verdi.
‘’Öyleyse bir an önce geri dönelim’’dedim.’’Çünkü bu ıssız topraklar beni ürküttü ve bulutların manzarası ve çıplak ağaçlar yüreğimi burktu.’’
Şöyle konuştu Sevda Meleği.’’Sabırlı ol biraz.Hayret etmek bilginin başlangıcıdır.’’
Düşünceler ve Tasarımlar.
Yaşam bizi kaldırıp bir yerden bir yere taşırken,yazgı da bir noktadan diğer bir noktaya doğru sürükler.Ve bu ikili arasında sıkışıp kalmış olan bizler,bu nedenledir ki,ancak bize ürküntü verecek sesleri duymakta ve yolumuzda bir engel gibi dikilmekte olanları görmekteyizdir.
Güzel,görkemliliğin tahtına oturur oturmaz gösterir kendini bize; ama biz şehvet adına ona yaklaşır,onun saf ve temiz tacını parçalarız,çirkin girişimlerimizle kirletiriz,üstündeki şalı.
Sevgi,alçakgönüllülüğüne bürünmüş olarak geçer yanımızdan; ama biz ya korkulara kapılıp kaçarız ondan,saklanırız kuytuluklara,ya da izleriz onu,adına kötülüklerde bulunabilmek için.
En akıllımız bile Sevgi’nin ağır yükü altında ezilir; ama gerçekte Sevgi,Gönüllerden esen okşayıcı meltem kadar hafiftir.
Çimenlerin üstüne yatmışım,
Düşünürken günlerimi,yarınlarımı,
Açtım gözlerimi,akşam olmakta,
Kıpkızıl bir renk kaplamış ortalığı,
Kızıl bir akşam ışığı sarmış her yanı,
Havada tek bir bulut bile yok,
Kahpe Felek
Almış eline iki ucu da....oklu değnek,
Nasıl bir şey bu ey kahpe felek,
Acıya aşık olmak, ne demek
Yada hüzne sevdalanmak.
Sevdiğine uzatmış hüznün çöplerini Felek,
Bahçesinde/ Mine /beyazı güller,
Bülbüllerle oynaşır kırmızı güller,
Androsun ortasında bir saray,
İçinde yaşar Androslu dilber.
Bense buralarda tutukluyum,
Bu alemde kalmadı kimsem,
yapayalnızım,
Kendimden başka hiç kimsem yok,
Ne dostum var, ne arkadaşım,
Tek başınayım,
Duyarlı ruhum, acımasız işkenceler içinde,
Yapayalnız kalmış gibiydim,
Dün yeryüzünde,
Ölüm kadar acımasızdı,yalnızlığım,
Kocaman bir kayanın dibinde yeşermiş,
Yaşam’ın kendisinden habersiz,
Yaşam’dan haberi olmayan,
Sevinçle yakarmayı,
Huzur içinde istemeyi,
Sevgiden sevinçle,
Umutla yakarmayı,
Alçalmadan aşkımı söylemeyi,
Öğrettin koca adama.
Altın sarısı saçlım,
Kestane gözlüm,
Seviştiğimiz tüm anların,
Tanığıdır,köydeki samanlıklar.
Ne oldu şimdi?
Yaşam boyu yaşadıklarımı,
Enine boyuna düşündükçe,
Aklıma yediğim kazıklar gelir,
Kimseyi de suçlamıyorum artık,
Suç benim,başkasının değil,
Her gördüğümü ne yazık ki,
Genel olarak yorucu olmayan, akıcı bir üslup.... Bununla birlikte yazım kurallarına itina gösterilmesi gerekmekte.
Sevgili Dostum Haydi Kadınlar Adlı Şiirinizde,
Sizi Ezilen Erkekler Dünyasına Bu Kadar İhanet Etmeye Sevkeden Sebep Ne Merak Ediyorum? Yaptığınız Fiil, Erkeklik Kanunun 23. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, Erkeklere Başkaldırı olup, silahla ve zorla anayasal düzeni bozmaya teşvik olup müeyyides ...
Gün ışığına çıkmış şiirlerine ışıklı okuyucular dilerim. :)) bahtları açık şansları bol olsun.