- Fethin 550. yılı anısına...
I / Şehzade Mehmet Faslı
Manisa'nın maveraya açık gecelerinde
Duaları, dileklere kanat yapıp
Erik ağaçlarına rüzgar vuruyordu
Geceydi, soğuktu, ay donuktu
Sözlerin yakamozlanıyordu kulaklarımda
Avare bir dünya akıyordu ayaklarıma
Fasılasız yürüyordum gecenin öptüğü sokaklarda
-Elhamra ve onun her bir cüzü, ait oldukları yitik okyanustan yankılar barındırır-
I. muhkem kapılar önünde
kayıp zaman dehlizlerinde
yosun bağlamış hikâyeler
ışık ve renk
atlasında çınlayan
hep o ırmak o ırmak
mevsimler salınır aynalarında
bahar akar güz akar
I.
hüzün sarmalı bir güz ikindisi.. yelkenler tutsak
yorgun akasya dallarından süzülen yaprak
ömrünü yıka’r mevsimin aynasında ırmak ırmak
II.
çalkalandı zemin kırıldı huzurun direkleri
çöktü çatı katı gözlerin sonbahar
tut ellerimden tut ufuklar kan kırmızı
kalkacak birazdan gurbet yüklü trenler
savruldu hatıralar ev tarumar
“Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik.” (Tîn 4-5)
Ben ki, bilinen meçhulü aynaların
-babaanneme-
ellerindi, deniz değil, dalgalanan rüzgârda
sesi kesiyordu, göğü bölüyordu
konuşuyordu, susarak gözlerin
gemiler kalkıyordu ruhumun limanlarından
göçebe rotası meçhul seyyahtır
bozkır dalgası karnında umman…
gül solar
kurar karargâhını gece
yollara yankısı derin çığlıklar düşer
gönlüne kilitler ağıtlarını göçebe
hercai bir yıldızın ışığından hülyalar devşirdin
mevsim hüzzamdı
avuçlarını açtın
özgürlüğe kanat çırptı güvercin
kısadalga ses veren topraklarda
yabanî yelelerine tutundun zemherinin
Ali Osman Bey, isminizi uzun süre editörlüğünü yaptığınız derginin arşivini bulmaya çalışırken farkettim O dergide yayınlanan şiir ve hikayelerime ulaşmak istiyorum ama maalesef olmadı. .Arşiv sanırım internetten tümden silinmiş.Tek tük bir kaç sayının PDF Formatı dışında bir şey yok.. Ulaşabild ...