Hayır ile şer kavga eder,bu sırra erilmez.
Kur’an ve sünnetin ilkeleri asla değişmez.
Baksana, Cibrilin indiği Hira nur dağına.
Meleklerin tavaf ettiği yere,yükselen nura.
Dağlar taşlar konuşmuştu kendi dilince.
Bir ses duydu, Cebrâili orada görünce.
Sevgin doldu gönüllere, Ey Sultanı ezel!
Nurun kucaklar semayı Hira nur dağından.
Şerefi üstün Kuran inmemişmiydi oradan.
Gönüllerde aşkı tutuşturan,
Gel gör ki birileri var, birileri var.
Ah ettikçe yandı yüreğim yandı.
Bir bilsen Sebep olan birileri var.
"Beklenen şu yedi şey gelmeden amellere koşuşun; her şeyi unutturan fakirlik, azdıran zenginlik, bünyeyi bozan hastalık, tüketen, eriten ihtiyarlık, yakaya yapışan ölüm ve bu beklenenlerin en kötüsü olan Deccal. "Beklenen şu yedi şey
Sigara yanan aşka benziyor.
İnsan sevdikçe yanıyor,
Yandıkça verem oluyor.
İnsan sigarayı sevdikçe yakıyor.
Sigarada yandıkça sahibini yakıyor.
Aşk yangını ateşsiz ve dumansız.
Akıp Giden hayatımda
bir kıssa ve çıkarılacak Hisse
Sütlüce, yeşil ardıçlarıyla, badem ağaçlarıyla, kendinden söz ettiren
Sütü bol şirin bir köy.Turhal'ın ender köylerindendir, işte o köyde dünyaya gözlerimi açmışım. Küçük yaşta çoban oldum. Babamı bildim bileli koyun sürüleriyle ve reçberlikle uğraşır gördüm. Türkiye nin elli altmış yılları bu günkü gibi değildi.
Amasya nın Boğalı, Sarı yüz, avulu Çal. İnce su, Dikmen, Girap yaylalarında babamla koyun güttüğüm, çift sürmek için tarlaya gittiğim, bir öküzün kuyruğundan tutunup, arkasından gittiğim ve kara çadırlarda, çileli anama yardım ettiğim o günler gözümün önünde hiç gitmiyor.
Mekke, ekinsiz vadi dualarımızın menbağı.
Allahın alemlere parlak lütfu, gönüller bağı.
Rahmetini serp ruhumuza, ey yüce Rabbimiz!
Kâbe kapılarından girerken yürekler kaynar,
Bu güzelliği görseydi, dona kalırdı duygular.
Bir gün çarşıya indim,düğüne gideceğim,
Arkadaşımın düğünü vardı.
Bir otobüs durağına geldim, oturayım nefes alayım dedim.
Baktım yaşlı bir nine, elinde bir çocuk:
Uşağum habunu az bekle ordan bişeler alup geleyim.
Olur nine dedim Bıraktı çocuğu bana.
Kubâ'nın Hurma bahçeleri değer,görülmeye.
Toplanmış yaşlısı genci kasideler söylemeye,
Hahamlar, papazlar bile,gelmiş Resûlü görmeye
Toprağı nur sacan, peygamber şehri Medine.
'Vadî Ranûna ' ilk cumanın kılındığı yer,
KUSVÂ
Peygamber efendimizin Kusvâ adlı devesi:
Peygamber efendimiz Medîne-i münevvereye hicret edip gelince, Medîne'nin ileri gelenleri Kusvâ'nın yularını tutup, Peygamber efendimizin kendi evlerine misâfir olmasını istediler. Onlara; "Devemin (Kusvânın) yularını bırakınız. O me'mûrdur. Kimin evinin önünde çökerse, orada misâfir olurum" buyurdular. Kusvâ Medîne sokaklarından geçerek ilerledi ve bugünkü Mescid-i Nebî'nin (Peygamber efendimizin mescidi) kapısının bulunduğu yere çöktü. Resûlullah efendimiz Kusvâ'nın üzerinden inmedi. Hayvan tekrar ayağa kalktı ve yürümeye başladı. Eski yere dönüp çöktü ve bir daha kalkmadı. Boynunu ve göğsünü yere uzatarak tatlı tatlı böğürmeye ve sağa sola deprenmeye başladı. Bunun üzerine Efendimiz, Kusvâ'nın üzerinden inip; " İnşâallah menzilimiz burasıdır” buyurdu.
Peygamberimiz s.a.v. devesi Kusvâ’nın üzerindeydi. Mübarek başında yemen işi siyah bir sarık vardı. Günlerden mübarek Cuma günü kuşluk vaktiydi. Bir taraftan Fetih Suresini okuyor, diğer taraftan Allah’a hamt ederek şehre yaklaşıyordu. Mekke’ye giriyordu. Tevazusundan omuzlarını eğdiği için neredeyse mübarek sakalı devesinin semerine değiverecek gibiydi.Yuları boynuna dolanmış Kusvâ, Mekke’ye giriyordu…
Biz Kusvâ Kadar da mı Olamıyacağız?
Peygamber efendimiz s.a.v. Ashabıyla bir seferden dönerlerken yağmurlu bir havada yollarına devam ediyorlardı. Henüz konaklama yerlerine gelmemişlerdi. Yağmur aralıklarla devam ediyordu. efendimiz s.a.v. Nafile namaz kılacaktı. Fahri Kâinat efendimiz, Kusva’ya dur dedi. Kusva’da gözünü kırpmadan durdu, öyle bir duruş ki, sanki bir heykel oldu. Resûlullah üzerinde namazını tamamladı. Kûsva’nın Resulü Ekreme itaatını görüyormusunuz?
HZ. ZEYNEP BİNTİ CAHŞ (r.anha)
Zeynep binti Cahş r.ah.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin
diğer bir hanımı... Efendimizin hala kızı...
ibadete düşkün oluşu ve cömertliğiyle meşhur...
dikiş, nakış ve el işi yaparak kazandığı paraları
fakir ...
sayın ali bey çok ilginçtir.birini ararken başka biri karşıma çıktı.siz sümeyranın babasımısınız? sümeyra sizin küçük kızınızmı? sizin onu küçük yaşta bırakıp gittiğinizi söledi hep bana ben onun izini ararken size rastladım.çok garip bu o sizinle görüşmediğini söledi.o zor durumda bunu bilin.ben on ...