İbni Abbas r.a. anlatıyor:
“Peygamber aleyhisselâm zamanında güneş tutulmuştu.
Allah'ın Rasulü s.a.v. namaz kılıp uzun uzun kıyamda kaldı.
Bundan sonra,
Peygamberimiz s.a.v. şöyle buyurdu:
Allahın razı olmadığı, Rasûlünün de sevmediği
hal ve davranışlardan kurtulmadan başarı ve
gelişme olamaz. Nefis ve şeytan, insanı ölüm
korkusuyla, açlıkla korkutur. Bu korkular
günümüz insanının elini kolunu bağlamıştır.Mü’minler
nefsin ve şeytanın ve düşmanın tuzağına düşmekten
Ağız insanın iç organlarına giden gümrük kapısıdır. İnsan yediğinin tadını orada duyar. Sindirim organının değirmeni 32 oradadır. Kirli ağızdan Kiramen Katibin denen melekler bile tiksinir.
Temiz sözler temiz ağızdan pınar gibi akar, temizlik bir dilin alfabesine benzer. O alfabenin iki harfini yok ederseniz yazma ve konuşma sanatını da yok edersiniz.
Günde bir paket sigara içen bir adamın elbisesi temiz olur mu?
- Cevap: Kokla koklaya bilirsen.
Üzerine insan ve hayvan pislemedikçe toprak temizdir. Temiz olan toprak, her türlü bitkiyi bitirmektedir. Bitkiler arasında tütünde vardır. Zira yaprağını insandan başka hiç bir hayvan yememektedir. Bu günküler yemiyorlarsa,dünküler yiyorlardı. Sigaranın kokusu dayanılacak cinsten değildir. Ama bu koku bazılarına hoş gelebilir. Sigara içilen bir odanın tahtaları perdeleri bu kokuya öylesine bulaşmıştır ki her tarafa sinmiştir. Aylarca odanın kokusu gitmez.
-Adam hocaya sormuş:
İki cihan güneşi kurtarıcımız,yol göstericimiz Hatemül Enbiya, Peygamberimize
Salât ve selâm olsun ‘aline ashabına etbaına..
Cenab-ı Hâk şöyle buyuruyor:
‘’De ki:İnsanların Rabbına, insanların (yegâne) hükümdarına, insanların ilâhına... sığınırım.’’ Nas sur:1,2,3
Kur'ân-ı Kerîm'in son sûresinde Cenâb-ı Hakk'ın insanlardan yana üç sıfatı anılmaktadır.
Şüphesiz insanlar bu üç sıfatı: 1- Rab 2- Melik 3- İlâh.. Lâyıkıyla anlar ve hayatlarını ona göre düzenlerlerse, aralarında fitne ve fesat havası estiren ve durmadan kargaşalık çıkartmak için sinyaller veren şeytan tesir alanını kaybetmiş olur.
İslamın,
İlk ve zor günlerinde.
Vahye muhatap,
Nübüvvet yükünü taşıyan,
Fahrikainat Efendimiz s.a.v.:
İnsanlara şöyle diyordu:
Yukardan aşağıdan cem olup, koşuşarak geldiler.
Dinlemeye koyuldular, önce tasdik sonra ret ettiler.
Kasıp kavuran kinle sataştı Rasûl’e, safa tepesinde.
Öylesine bir kul, yüzünü ekşitti vahiy gölgesinde.
İnsanın Dönekliği
«İnsanlara bir zarar dokununca
gönülden yönelerek Rablarına yalvarırlar.
Sonra da kendi katından bir rahmet tattırınca,
bir de bakarsın ki onlardan bir kısmı
Bakırköy hastane önerine geldim ne göreyim.
Türlü türlü hal var orada, ben nerden bileyim.
Anlarsan dünya hayatı, çok kısa bir anlık.
Yolun düşmezse oraya, nerde kaldı insanlık.
Nal sesleri,kös sesleri,daha dün kadar yakın.
Kahraman askerlerinle,yeri yerinden oynattın.
Secdelere kapandın, Rabbin sana daha yakın,
Şan şeref sana yakışır,cemal sahibi sultanım.
Görülmemiş kuvvetle tahminleri alt üst eden.
Pişmanlıklar vicdanları rahatsız eder.
Gözler şaş, kalpler taş, bu ölümden de beter.
Kahredici azap gelince,iş işten geçer.
Kalbin dili yok, iki zıt şey bir arada bulunmaz.
Ne olur! arsızı huysuzu,dost edinmeseydin.
HZ. ZEYNEP BİNTİ CAHŞ (r.anha)
Zeynep binti Cahş r.ah.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin
diğer bir hanımı... Efendimizin hala kızı...
ibadete düşkün oluşu ve cömertliğiyle meşhur...
dikiş, nakış ve el işi yaparak kazandığı paraları
fakir ...
sayın ali bey çok ilginçtir.birini ararken başka biri karşıma çıktı.siz sümeyranın babasımısınız? sümeyra sizin küçük kızınızmı? sizin onu küçük yaşta bırakıp gittiğinizi söledi hep bana ben onun izini ararken size rastladım.çok garip bu o sizinle görüşmediğini söledi.o zor durumda bunu bilin.ben on ...