Acbu’zzeneb:
Ebu Hureyre r.a. anlatıyor:
‘’Resulullah s.a.v. İki sur arasında kırk vardır. ‘’ Buyurmuştur.
Bunun üzerine oradakiler:
Ey Ebu Hureyre!
Yerde ve gökte ne varsa,
Kulluğa mahkum.
Yeri göğü halkeden,
Kuvvetin önünde.
Hadi gelsin ilim dellâlları,
Cinsel iktidarlık evlilikte yuvanın betonudur.Hadımlık insanlık şerefine vurulmuş acı bir silledir. Erkekler parayla kadınlar modayla övünürler.Kadın 45 yaşında ana halinde kesilir. Kadın ay başında kesilince kısmende huysuzlaşır. Kırk yaş sonrası bu tür haller fazla miktarda görülür. Kadının rahmine yumurta gelmemesi demek, kadının meyve vermemesi demektir. Artık bu toprağın çoraklaşması demektir. Bunu bilen kadın zaman zaman huysuzlaşır, lüzumsuz şeylerden dolayı kocasıyla kavga eder. Birde kadının kanburuna sigara binerse işte bu kadının küçük kıyameti koptu demektir.
Kadında ki yaşlanma şelâledeki akan su gibidir. Erkekteki yaşlanma düz akan ırmak gibidir.
Sigara en çok kadına zararlıdır. sinirlendikçe sigaraya yüklenir. Sigara hem sinir sistemini tahrip etmekte ve hemde kanın katılaşmasına sebep olmaktadır. Sigaranın evlilik hayatında bir mayın olduğunu unutmamak lazımdır. Sigara kan devranını zayıflatır. Kan devranının zayıf olması cinsel gücün zayıf olmasına yol açmaktadır. Bazı hayvanlar eşlerini kıskanmazlar. Domuz eşini kıskanmaz neden sebebini açıklıyayım. Domuzdaki tirişinler canlıdır.Her canlı gıdaya muhtaçtır. Onlarda diğer mikroplar gibi yerler. Bu tirişinler domuzun üreme organına yerleşir orada domuzun menisini yerler. Bunun için domuzda meni ifrazatı çok zayıftır. Bu yüzden erkek domuz dişi için kavgaya girmez. Bu kurtlar sulp kemiğine yerleşerek insanın menisini yerler.Domuz eti yiyen erkeklerde cinsi iktidar çok zayıftır.Avrupa da bunun örneklerini her gün okumakta ve duymaktayız. Sigara burada illet bakımında domuz etiyle birleşmektedir.İşte cinsi iktidarları zayıf olanların halleri meydanda.Gece mutlu olmayan kadın gündüz erkeğini perişan eder.
Sigara ve daha bir çok nedenler, kadını ve erkeği ihtiyarlatmakta ve organların cinsi gücünü yok etmektedir. Aile yuvalarının devamında cinsel iktidarın fonksiyonu inkar edilmeyecek kadar açıktır.
Tütün cephede askeri, evde kadını çürütmüştür. Toplumun ustası kadındır.Usta çürüyünce onun doğurduklarının çürümesi hayda hayda kolaydır.Çocuğa ruhu veren Allah, onu filizlendiren anadır. Tıpkı bir bahçıvan gibi. Bahçıvansız bir bağ neyse anasız bir toplumda odur. Hele bu çürüme tepe noktalarda olursa felâket ne yaman gelir.
Anadolu kadını tarih boyunca, işte güçte bir erkek gibi çalıştı. Bir eliyle çocuğunun kundağını salladı. Diğer bir eliyle de haftalardır su yüzü görmemiş saçlarını yıkadı. Öküz öldü tapana koşuldu.Toplumun çilesini çeken sıkıntısını yüklenen bir varlıktır kadın. Her kız gelin olmak için doğar. Her gelin de ana olmak için bekler.
İnkâr akıllıca bir iş değil,Allah'ın azabından sakın,
İnsan oğlunun şu gafletine nankörlüğüne bakın.
Yer yüzünde haksız yere büyüklük tasladılar,
Hesaba,sorguya çekilmiyeceklerini mi sandılar.
Pehlivanın sırtından,
Yiğitlerin pâk alnından,
Bağ bahçede çalışandan,
Ter akar damla damla.
Deşilen yaradan,
Karanlıklarda zindanlarda yaşa ha yaşa.
Ömürler törpülenir gurbet diyarında boşa.
Size çok yakın dünya ve ahiret nimeti.
Olgunlaştır gönlündeki insaf merhameti.
Uğrunda can verilen değerler,ecdadımızdan yadigâr,
Onlar sarsılmaz kaynağa sarıldılar ecel gelene kadar.
Bundan öte yücelik, bunun ötesinde makam olmaz.
Başlar dik gözler istikbalde, yer gök titreyecek.
Ulu orta çifte atmak bühtanda bulunmak, bitecek,
Bu soruya dinen cevap vermek gerekirse dünya
Kıyamete doğru gidiyor. Hangi kıyamete?
Nasrettin hocaya sormuşlar:
- Hocam kaç türlü kıyamet vardır?
Hoca cevaben:
- Üç türlü Kıyamet vardır.
İnsan çok düşkündür çekişme ve husumete.
Nerde fitne varsa şeytan orada tam faaliyette.
Taklit duygusu sağlıklı bilgiye ulaştırmaz.
Parça bozulmuşsa, bütün doğru durmaz.
Bir insan akıl ve zekası önünde ki gerçekleri nefis perdesi altında göremez. Nefis perdesi kabin önünde ne kadar kalınsa, gerçek bizden o kadar uzaktır. Bu kalın perde gururdur.
Gurura bağlı hırs ve emel, insanı yakıp yok edici bir enerji fırtınasıdır. Çağımızda inkarcı çok rahatsızdır. Gerçekler kalbine diken gibi batmaktadır. Düşünün öyle bir hayvan ki, tehlikeli her eylem de, tedbir düşünmez kaçar durur. O hayvanların en akılsızı yaban eşeğidir. Müddesir suresinde: ayet 50,Allah şöyle buyuruyor:
‘Sanki ürkmüş yaban eşekleri.’
İnsanın tabiatında bütün hayvanların karakterleri vardır. Kaplanda cesaret, panterde teyakkuz, devede sabır. İnkarcının hareketi amaçsız yaban eşeğini taklit etmektir. Onların kalpleri kapalı mânâ kulakları tıkalı cereyanları kesiktir. Hayvansal hayata mahkum, sanki işitme duyuları ameliyatla çıkarılmış robot adam. Gerçekleri işitmezler. Kâinatın ilâhi bir gücün denetiminde olduğuna da inanmazlar. Kaybolmayan tek bir gerçek var:
Gözler, kulaklar ve deri. Üç organa dikkat ederseniz, onlar dünyada iken nefsin gururun en çok iş birliği yaptığı sistemlerdir. Önemli bir sır ise, bu organların hafıza kabiliyetleri vardır.
Fussilet suresi:ayet, 20
HZ. ZEYNEP BİNTİ CAHŞ (r.anha)
Zeynep binti Cahş r.ah.
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin
diğer bir hanımı... Efendimizin hala kızı...
ibadete düşkün oluşu ve cömertliğiyle meşhur...
dikiş, nakış ve el işi yaparak kazandığı paraları
fakir ...
sayın ali bey çok ilginçtir.birini ararken başka biri karşıma çıktı.siz sümeyranın babasımısınız? sümeyra sizin küçük kızınızmı? sizin onu küçük yaşta bırakıp gittiğinizi söledi hep bana ben onun izini ararken size rastladım.çok garip bu o sizinle görüşmediğini söledi.o zor durumda bunu bilin.ben on ...