Ali İset 3 Şiirleri - Şair Ali İset 3

0

TAKİPÇİ

Ali İset 3

Cahiliye, sanıldığı gibi bilmemek değildir. Okuma yazma bilmeyen her toplum cahil olmadığı gibi, üniversitelerle dolu bir çağ da otomatik olarak aydınlanmış sayılmaz. Cahiliye, hakikatin bilindiği hâlde hayattan dışlanmasıdır. Bugün bilgi her yerde; fakat hakikat bağlayıcılığını yitirmiştir. Doğru, yön veren bir ilke olmaktan çıkmış; isteyenin alıp istemeyenin bıraktığı bir süs hâline gelmiştir. Bu yüzden çağımız cehalet çağı değil, bilinçli kayıtsızlık çağıdır.



Cahiliyeyi belli bir tarih aralığına hapsetmek yanıltıcıdır. Çünkü cahiliye bir takvim meselesi değil, bir zihniyet meselesidir. Mekke’de vardı, Roma’da vardı; bugün de vardır. 21. yüzyıl cahiliyeyi ortadan kaldırmamış; onu inceltmiş, görünmez kılmış ve gündelik hayata yedirmiştir. Eskiden yanlış, yanlış olduğunu bilirdi; bugün yanlış, doğruymuş gibi savunulmaktadır. Çağımızın en tehlikeli tarafı da budur.

Devamını Oku
Ali İset 3

İletişim, insanın insanla kurduğu en temel bağdır. Toplum dediğimiz yapı; bireylerin birbirini anlaması, dinlemesi ve tahammül edebilmesi üzerine inşa edilir. Ne var ki 21. yüzyılın bu “modern” çağında, bilginin yaygınlaştığı, eğitimin erişilebilir olduğu bir dönemde, insan ilişkilerinin giderek sertleştiğine; iletişimin yerini çatışmanın aldığına şahit oluyoruz.



Bugün sıklıkla “eğitim çağında” yaşadığımız dile getirilir. Oysa karşı karşıya olduğumuz tablo, bilginin artmasına rağmen hikmetin azaldığını; cehaletin ise başka bir biçimde hüküm sürdüğünü göstermektedir. Çünkü cehalet yalnızca okumamak, yazmamak değildir. Asıl cehalet; bilinenle amel etmemek, öğrenilenin ahlâka ve davranışa dönüşmemesidir. İnsan, bildiği hakikate göre yaşamadığında; adaleti, sorumluluğu ve ölçüyü hayatının dışına ittiğinde cehalet başka bir surette yeniden ortaya çıkar.
Bu durum, bilgiyle donanmış fakat değerle yoğrulmamış bireyler üretir. Böylesi bir zeminde, insanların birbirleriyle sağlıklı iletişim kuramaması kaçınılmaz hâle gelir. İletişimin koptuğu yerde ise önce tahammülsüzlük, ardından psikolojik gerilim ve nihayetinde sosyolojik bir olgu olarak şiddet ortaya çıkar.

Devamını Oku
Ali İset 3

Yaşlı bir derviş, talebeleriyle çöle yakın bir köyden geçerken, elinde eski bir duvar saatini taşıyan ve yüzünde derin bir kararsızlık taşıyan bir adam görür. Saatin camı kırılmıştır, akreple yelkovanı eğrilmiştir, her yanı toz içindedir. Adam, dervişin bilge bir kimse olduğunu sezince ona yaklaşır ve sorar:



— “Efendim, bu saat hiçbir işe yaramıyor. Sizce atayım mı?”

Devamını Oku
Ali İset 3

Bizi hatırlayan son kişi de öldüğünde, bir yıldız daha sönüyor gökyüzünde.
Belki de insan, gerçekten öldüğü anda değil; adının yankısı son kez birinin dilinde tükendiğinde yok olur. Babam öldü. O günden beri gökyüzüne baktığımda, yıldızların birer birer azaldığını sanıyorum. Çünkü her biri, onun bana öğrettiği bir söz, bir sessizlik, bir bakış kadar parlaktı.

Babam ölünce anladım; Güneş bile bir sabah biraz eksik doğabiliyor insanın iç dünyasına.
Dünyanın dönmesi, takvimlerin ilerlemesi, akşamın kararması… Hepsi aynı, ama hiçbiri eskisi gibi değil.
Zaman, sanki dev bir gezegen gibi dönerken, ben onun yörüngesinden çıkmış bir küçük taş gibiyim. Artık hiçbir yere ait değilim.

Devamını Oku
Ali İset 3

Bir kuş düşün: İki kanadı var :Biri bilgi, diğeri estetik; Kanatlar birlikte çırpmazsa, Rüya değil, yalnızca toprak kalır altında.
“Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar. Bu kanatlardan birini kullanamayan toplumlar ise bir tavuğa benzer; tavuğun önüne yem atıldığında yer ama arkasından yumurtasının toplandığının farkına bile varmaz.”



Bu söz, insanlık tarihinin özünü anlatan derin bir metafordur. Kuşun iki kanadı, insanın hem akıl hem ruh yönünü temsil eder. Bilim, aklı özgürleştirir; sanat ise ruhu besler. İkisi bir araya geldiğinde insan hem düşünsel hem de estetik olgunluğa ulaşır. Ancak bu iki kanadın biri eksik olduğunda, toplum ilerlemez; yere bağımlı, kısa menzilli bir hayat sürer.

Devamını Oku
Ali İset 3

Gönül ektim, gül ellerin nasibi,
Sabırla bekledim, ettim hasibi.
Dikeni sardım da yâre demedim,
Ben Hakk’a verdim, O bilir sebebi

Zaman döner elbet, hak yerini bulur,

Devamını Oku
Ali İset 3

İnsan bir akşamüstü ansızın yorulur.
Ne bir yük taşımıştır omuzlarında,
Ne de bir mesafe kat etmiştir aslında.
Yalnızca gün, ağır ağır içinden geçmiştir.

Güneş alçalmış, gölgeler uzamıştır.

Devamını Oku
Ali İset 3


Tüm yollar, ne kadar dolansa da
aynı sessiz kavşağa dayanır sonunda:
hayal kırıklığı.

Kimi umutla yürür,

Devamını Oku
Ali İset 3


İnsanlık tarihi boyunca farklı düşünceler, birbirinden ayrılan görüşler, çarpışan fikirler hep vardı. Her çağda insanlar baktı ama aynı gerçeği göremedi. Kimi, görünenin ardındaki hakikati fark etti; kimi ise gerçeğin hemen yanından geçip giderken onu hiç fark etmedi. İnsanın algısı, tecrübesi, yetişme biçimi, karakteri ve beklentileri; hakikatle arasına çoğu zaman görünmez perdeler ördü. Bu yüzden insan, doğruyu bulabilmek için her devirde bir ölçüye, bir mihenge ihtiyaç duydu.

İşte bu nedenle Allah-u Teâlâ insanlığa bir rehber gönderdi. “Oku!” emriyle başlayan bu ilahi çağrı, yalnızca gözle yapılan bir okuma değildi; hayatı, olayları, insanı ve hakikati okumayı öğreten bir başlangıçtı. Kur’an, sadece sesli tilavet için değil, hayatın tamamına dair ilke, ölçü ve yol göstericilik için indirildi. Onu okumak güzeldir; ezberlemek değerlidir; ama asıl emredilen şey, onu hayata indirmektir. Ayetlerin ahlakına bürünmek, emirlerine göre yaşamak, yasaklarından sakınmak ve adaletini topluma taşımaktır.

Ne var ki bugün —gerek ülkemizde gerek geniş İslam coğrafyasında— bambaşka bir tabloyla karşı karşıyayız.

Devamını Oku
Ali İset 3

Bir perde iniyor gözümün önüne, Ben yokum... ama ben varım içinde. Adımlarım yankılanıyor sokak sokak, Bir çocuk ağlıyor... sesi bana çok uzak.

Her sahne, yüreğime saplanan bir iz, Her cümle, içimde yiten bir giz. Kimi yerde susmuşum gereksizce, Kimi yerde bağırmışım sebepsizce.

Ve bir ses duyuluyor semadan: "Oku kitabını, bugün hesap sana ait olan." Nefesim daralıyor o anda, Ne gizledimse çıkmış meydana...

Devamını Oku