her ilkbahar yeni bir tomurcuğa duruyor
hala yaşamayı seçiyorsam
hayatı maviliyor umutsuzluğu geceliyorsam
öteliyorsam yüzümde ki gülümsemeyi
miadı dolduysa sabrın
ve çatlamıdıysa taş gibi
/ırmak'lar menderes çizse eteklerinde
ve seyrinde deniz olsa da
dağların susuzluğu geçmez/.....
dönüşü olmayan bir göçün arifesinde
Tahta tekerleğin çıkardığı gıcırtıyla
yırtılırdı sessizlik.
yavaş ve gürültülüydü,iki öküzlü
kağnı arabası....
sanki tonlarca yük çeker gibi
ilerlerdi köy meydanından,harman yerine doğru.
dünyanın bütün çocukları elele verin.
hemen şimdi;
bir mektup yaz Amerika'lı çocuk,
Asyalı kardeşlerine
onlara gözyaşının rengini anlat,
yüreğinin sesini yaz.
devinim sürecinin başlama atışıdır,
dışa dönük hüzünler koşuşturur içinde...
üstüm başım sırılsıklam yaprak;
üstüm başım sırılsıklam sonbahar... ve
ressamın fırçasında,tuvalin rengarenk doyması,
nakış nakış işlenmiş bir atlas /
(sayki; bu ömür geçti zar-ı figanla) ...
gülmelerimde oldu elbet kahkahasızda olsa,
bende yaşadım hayatı acı/tatlı.
hiç tıka/basa doyurmadım karnımı,
yarı aç kalktım soframdan.
umut; direncimin mihenk taşı../
birkez kapılırsan umutsuzluğun bulanık suyuna
yüreğini; özgürlüğün okyanuslarına taşıyacak
deltasına gömersin.
sevgilim! ;
(hayatı her geçen gün biraz daha farklı seviyorum) ...
şiir yazamadım şöyle
mehtaplı, yıldızlı, yağmurlu
ve romantik.
yazamadım işte
Oğul...
söyleyeceklerimi
ister nasihat
istersen vasiyet kabul et
Sen de yaşayacak ve göreceksin
bu dünyanın
-I-
ayrılıklar ülkesiyim;
kayboluşlarım yakar tenimi.
yokluğunu zulama takıp,
acıya mevzilediğim mavzer kurşundur hayat;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!