Şaşırtmasın hayatta seni, ne keder ne hüzün;
Eminim ideallerinin yolunda hayatta yolun uzun.
Raks eşliğinde hayatla mücadele et, gülsün yüzün;
Müjdelesin ümitler başarılarını, çoğaldıkça büyüsün.
Hüzün pencerelerinin ardından sana bakarak
Yağmurun seni alıp götürüşüne hayıflanarak
Dönmeyeceğini bildiğim halde seni unutmayarak
O puslu şubat yağmurlarında kaybettim seni.
Geride kalan güzel ne varsa anısını,
Kal dedim, sen beni dinlemedin.
Gittin uzaklara, çok uzaklara.
Anla beni dedim, sen beni dinlemedin.
Beni dinlemeden hareket ettin pervasızca.
Bu günlerimizin üstünden uzun zaman geçtiğinde,
Yıllar sonra bir dost meclisinde senin karşına çıksam.
Eski günlerin üstüne seninle sohbet ettiğimizde,
Sana yazdığım şiir kitabının ön sözünü yazmanı istesem.
O geçen yılların mazide kalan öyküsünü,
Diyorum ki sen benim başıma gelen en güzel şeysin.
Eminim bundan, neşemsin, yaşama sebebimsin.
Nağmelerimin kaynağı, şiirlerimin dizesisin.
İncitmesin dünyadaki hiçbir şey seni.
Zamanın bana verdiği en güzel hediyemsin.
''Sen; ''
Denizler gibi berrak ve mavi,
Eylül rüzgarı gibi hassas ve duygulu,
Nice gönülden daha dildan ve huzurlu,
İnciler gibi narin ve değerli,
Ay ışığı gibi yüzünden,
Boncuklar gibi gözünden,
Kızıl elmam gibi hayalinden,
Ruhumu okşayan sesinden vazgeçmek,
Hayatımdan vazgeçmem demek.
Bunu yapmam için ölmem gerek.
Denizin hazin sessizliği,
Yüreğimin kadim çığlığı,
Sensizliğe karıştığı an
Beynimin garip sızısı
Yokluğuna yalvaran.
Yaşananların ardından
Karanlıkları aydınlatan
Yorgunlukları dağıtan
Tertemiz umutlarıyla
Geldi hanemize yeni gün.
Harap olmuş yürekleri,
Hayatta hiç solmasın o ay nurlu yüzün,
Neşenle gülümsemen ömrünce sürsün,
Mutluluk kervanları seninle yürüsün,
Güneş her doğuşunda yüzüne gülsün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!