Sen gidiyorsun, hem de ardına hiç bakmayarak,
Gecenin asil karanlığında beni yalnız bırakarak,
Yaşanabilecek güzel ne varsa ardında bırakarak.
Duymuyorsun, geride kalanın feryadını,
Sessizliklere gömülen çaresiz haykırışlarını,
Yokluğunda yaşamak seni,
Öyle şirin, öyle sessizce.
Ruhunla beraber yaşamak sensizliği,
Öyle ya etten, kemikten oluşmuyorsun sadece.
O güzel günlerin hayalini,
‘’ Bu vatan toprağın kara bağrında
Sıra dağlar gibi duranlarındır.
Bir tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.’’
Sen Mikail!
Bir garip mecnundum bu hayatta,
Hayallerle gerçek arasında
Savruldu hayatım yıllar yılı
Bu garip aşkın çıkmazında.
Sana aşkım hayatın gayesiydi,
Gecenin karanlığında,
Sabahın seherinde,
Hep senin hayalinle,
Senden uzaklarda...
Sessizden haykıran,
Bu şehrin yalnız ve o loş ışıklarında,
Çaresizliğimin feryatları arasında,
Hiçe saydığım umutlarımın ardında,
Olanlardan seni hiç haberdar etmeden,
Mutsuzca hayallerimde bıraktım seni.
Ey ay yüzlü kız!
Yapamam sensiz.
Nazın ve sevgin,
Yüreğinde giz.
Seni gördüğümde
Hasret çektim bu diyarlara,
Hayallerimle ulaştım
Beni bekleyen kutlu bozkırlara,
Bir sana ulaşamadım
Bir de mutlu yarınlara.
Yıllar sonra bir gün, karşına çıktığımda
Sen ne kadar yaşlanmışsın diyeceksin.
Ben bu aşkı yarıda bıraktığımda
Kibirliydim, pişmanım diyeceksin.
Veysel öldü sazı kaldı,
Dostlar onu yad ile andı,
Eserleri baki kaldı,
Nice gönülleri sarsın.
Veysel gider bu diyardan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!