Gözlerim ağlamak istemezken
İçerim kan ağlıyor.
Ben yaşamaktan kaçarken
Ciğerim nefesle doluyor.
Ağlamak erkeklere yakışmazmış ya
Dünya aşk için dönüyor
Mevlana'nın döndüğü gibi.
Aşkın kime olduğu önemsiz
Nasıl yaşandığı farkettiriyor.
Aşkı aramak mı yaşam?
Ey ulu çınar!
Senin gibi görmedi bu diyar.
Bakıyorum da sana
Önünde durabildi ne yar ne de duvar.
Yıllar ekledi sana acı
Gel bana sebebin her neyse
Bırak bırakabildiğin kadar acını arkanda
Ya da her ne yaşadıysan, gel!
Silelim teker teker onları ne istersen
Hangisi kalsın dersen, o kalsın sana
Kalan boşluklar dolacak en sonunda.
Seni sonbahar çiçeklerinde buldum
Kuruyan sarı yapraklarda
Gül gibi açtın gönlümde
Yumuşacık dokundun yüreğime
Ne olur bırakıp gitme.
Gidebildiklerim gibi gidemedim ben
Kalamadıklarımda kaldığım gibi.
Yaşayamadıklarım oldu yaşamak isterken
Nefes alıp vermeyi yaşam zannederken.
Sevdiklerimde oldu kendimi mutlu edemezken
Ne var ki şu hayatımızda yaşıyoruz işte
Nefes alıp vermekten ibaret çok kolay
Bir sabahı görüyoruz güneşin şavkı gözümüzde
Bir de akşamı habersiz
Konuşuyoruz susuyoruz ne güzel
Ahrazlaşmış zaman içinde oynaşıyoruz birbirimizle
Seni seviyorum demeyi istiyorum
Aslında seni seviyorum demeni bekliyorum
Nasıl karşılayacaksın bilmiyorum
Bana göre yanlış anladın diyeceksin
Bu defteri de burada kapatacaksın
Ama şunu unutma;
Bu hayat benim değil
Ya da ben benden gitmiş öylece
Nerdeyim ben diyemeyecek kadar yorgunum
Göz kapaklarımı açamayacak kadar sarhoş
Ben mi dönüyorum, yoksa dünya mı yerinde sayıyor
Bırakın beni dönsün dünya
Ah bu sessizlik
Yokluğunda yaşanmış en büyük boşluk
Su altında boğulmaya yakın nefessizlik
Geçmişe dair film şeridini saniyesine kadar görmek
Yaz ayında tir tir titreyerek üşümek
Otogarda giden otobüsteki, tanımadıklarına el sallamak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!