Bir gün bir yerlerde yaşarken,
Duyarsan öldü gitti diye
Sakın ha üzülme!
Düşmesinler,
Görmek istemediğim gözyaşların
O sevdiğim gözlerinden
Yine akşam oluyor
İnsanlar sessizce benliklerine çekiliyor
Yaşanmışlıklar yorgunluğunu omuzlarımıza yüklüyor
Yoksa yaşayamadıklarımız mı can yakıyor?
O güzel güneş kaçarken bizden yavaşça
Bir gün gitmek için geleceksen gelme,
Bir gün gelmek için geleceksen yine gelme,
Bir gün yokluk için geleceksen gelme,
Bir gün sensizlik için geleceksen hiç gelme,
Bir gün kendin için geleceksen kal gelme.
Bir gün benim için geleceksen gitme,
Biliyorum geçmişin kalıntılarının yaptıklarını
Sen nefes alırken ciğerine saplanan bıçak acısı gibi
Ya nefes almayacaksın
Ya da yaşamak için katlanacaksın acıya.
Bilmiyorum geçmişinde ne yaptıklarını
Neleri bırakıp neleri yüreğinde kucakladıklarını
Gel desem gelir misin?
Git dediklerimdeki gibi.
Soyun desem soyunur musun?
Tüm zırhlarını, doğallığın ve güzelliğinle.
Arkana bakmadan koşar mısın?
Geçmiş bana uymadı
Gelecekse çok parlak
Bak! Bembeyaz aydınlığa bak.
Hayatımız küçük bir oyuncak.
Belki de bir lego hayatımız
Deniz kokusuna hasretim
Yatağımdaki bıraktığın kokun gibi
Dalga sesine uzağım
Kulaklarımdaki aşk sözcüklerin gibi.
Yakamoz ışıltısına aşığım
Boğazımda düğümlenen sözcüklerim var
Sana söylenmeyi bekleyecek
Ama sırası belki de hiç gelmeden
Susuzluğunu yitirmiş bir çiçek gibi
Boynu bükük, rengi kaçmış, takati kalmamış
Mecalini baharlara ısmarlamakla meşgul
Düşündüm de kendi kendime
Ben nerdeyim sende?
Beyin hücrelerinin içinde
Ya da gönlünün tam ortasında
Belki de Şubat’ın otuzuncu günü kadar
Senden uzaklarda.
Haydi koş hayatına kadınım, bırak beni
Ya da ben bırakmalıyım seni, öylece
Bir gün belki bir yerlerde çay içeriz
Gözlerim gözlerine bakarken
Eski günlerdeki gibi, zevkle heyecanla.
Eskiyi yad ederiz gülerken ağladıklarımıza
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!