Güz gibi mahzun,
Bahar gibi güzelken...
Ve bir kış sabahı üşümekteyken ben,
Gel,
Yüreğim ısınsın,
Gel,
O mahzun duruşun,dokunuşun...
Kırılmış bıçak gibi sokuluşun
Neden?
Hangi şehrin sokağında kalmış umudun?
Ve kaç zamandır kayıp çocukluğun,
Can kuşum...
Elime vurduğun şu prangayı,
İnsaf et ayyüzlüm çözüver yeter,
Olur ya görürüm bu gece ayı,
Gözümden şu bağı çözüver yeter!
Çok sürmez mutlaka alev alırım,
Bir çift göz ağlıyor bin bir hüzüne,
Bu sevdada bir gariplik var gülüm.
Bir ömür harcamak gönülsüzüne,
Bu sevdada bir gariplik var gülüm.
Biri konuşur da biri hep susar,
Ne vakit gözlerin düşse fikrime,
İçimde volkanlar kaynıyor sandım...
Sevmek öldürmekmiş öz benliğini,
Duydum inanmadım; gördüm inandım!
Yazılmamış şiirimsin,türkümsün…
Başımdasın, kalpağımsın börkümsün…
Sen bendesin sergüzeştim, öykümsün,
Adı konulmamış şiirimsin sen!
Şiirim sana ram ve de sözlerim...
Düşümde de sensin gerçeğimde de.
Ağlasın, ağlasın yansın gözlerim,
Bir lahza, bir ancık sevdiğim de de!
Kabul Yavuz gibi aşam Sina'yı...
Koşayım molasız...dursuz....duraksız...
Uçayım göklere hem de buraksız!
Aşayım Kaf'ı ki yalın; çarıksız!
Ayaklarım lime lime delinsin,
Ve ardımdan bin atlıyla gelinsin!
Gelecekler...umutluyum onlardan,
Gelecek Fatihler, Yavuz Selimler...
Onlar yeni başlar hem de sonlardan,
Onların olacak yine devirler! ..
Viyana'yı alacaklar bu defa,
Yavuz benim dedemdir; Fatih onun dedesi…
Dedemlere can kurban cennetlere gidesi! ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!