Sen benim en sevdiğim arkadaşımdın
Dostlarını yüreğinde paylaşırdın
İnsan olarak dünyaya yakışırdın
Sendemi bu sessiz şehire taşındın
Dünyada insanlık için yarışırdın
Ankaranın göbeğinde panel düzenleyenler
Atatürkün heykelleri resimleri kalksın diyenler
Bunlar hem öğretmen hem sendika yönetenler
Galiba bunlar Türk değil Türke benzemeyenler
Bunlar Herhalde o zamanki yunan tohumları
Soluduğumuz hava kirlenmiş zehir yağıyor havada
Doğada canlı kalmadı katlediyoruz hunharca
Ağaç kalmadı insanlar saldırıyor ormana
Doğayı senin için yaratmış şükretsene yaratana
Tembellik etme tarlanı üç defa sürde ilaçlama
Güneş batınca ay hilal olmuş
Yıldızlar doğunca hilal kaybolmuş
Gecenin karanlığı yıldızla dolmuş
Denizler coşmuş dalgalar vurmuş
Yine sabah olacak güneş doğacak
Canımı kafesinden çıkarda
Kafes camını kırma sakın
Dünya malını parçalarsın
Kalbin parçalarını yapıştıramazsın
Dikkat et kalp kırılmasın
Seveceksen öyle sevki
Yaşadığım günlere geri dönebilirmiyim
Kaybettiğim günleri geri alabilirmiyim
İşte geldim gidiyorum ben nereye
Ne kadar yaşadığımı sorabilirmiyim
Hep yaşadım hiç yaşamadım sanki
Sevgi çok yüce tatmaya değer
Sevgi hasretine dayanmaz ciğer
Kim severse gönül seveni sever
Sevgi sevgiyi bilenlere yakışır
Sevgi insanlarda değerler taşır
Vadinin sonunda tepeler dağlar
Gözlerimde yaş, içim kan ağlar
Kalbimin içine açtın yaralar
Göksümde uyudun uyanmayasın
Gecenin sessizliğinde tan ağarırken
Bu sana yazdıklarım aşkımın ilanı
Candan sev seveceğin insanı
Gerçekleri söyle söyleme yalanı
Bu şiiri sana yazdım aşkımın ilanı
Bu aşk sıradan değil kara sevdamı
Geceler içimde zor uzayan sabahlarla
Bitmeyen bu geceler geçiyor kabuslarla
Bu ömür böyle geçti sadece rüyalarla
Bir gün gelir sona erer ahlarla vahlar la
Derdimi gönlüme dökerim iki damla yaşlarla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!