Kumlar dolmuş gözüme, açamıyorum kapaklarını,
Attığın toz parçaları beni kurutur geçer...
Verdiğin bir buse andırır şarap gibi bıraktıklarını,
Bana gösterdiğin gülüşün beni eritir geçer..
Hakikiyim her zaman, yalan söylemek işim değildir,
Güzele derler neden güzelsin,
Açar gözünü der ki tokum,
Mecnuna derler neden aşıksın?
Leyla yoksa ben de yokum...
Şaşı olmuş gözlerim, hiç görmüyorum,
Sevda karşısında hayatın ne önemi var ki?
Artık yaşamak ne anlam ifade eder ki?
Derine gömmek için mezarımı kazdın mı ki?
O zaman ruhum işte dingin olur belki...
Dergahına vardım Yunus'un,dedi ne iş yaparsın?
Dedim elimden bir şey gelmez, dedi boş bir insansın...
Yaradan sevmez boş insanı demedi mi sana Kur'an,
O zaman daha ne bekliyorsun yürü bakalım arkamdan...
Dalgalan yüreğim engin denizlerde,
Savur saçlarımı baştan başa
Götür yüreğimi o koydan bu koya
Dalgalan yüreğim o yârin eşiğinde
Kısaydı hayat, geçiyor durmadan
Üzgünlükler yoktur şu ufacık yüreğimde
Dilin kemiği yoktur anlatır bazen duyguları,
Duygular dile gelir bazen çocukça..
Ufak insanlar olup büyük şeyler düşünmek,
Büyük insanlar olup ufak şeyler düşünmek..
İkisinde de kadınlar ve erkekler heyecanlanır..
Zamanda geçer bir taraftan,
1
Duadır belki,
Kulağına fısıldadıklarım
2
Gözlerine bakınca kayboluyorum,
Çamurdandır yüzü,
Ruhtandır özü,
Ağzındaki sözü,
Buna derler insanoğlu...
Vardır şehveti,
ve görününce yıldızlar semada,
hep gülümserdim o mavi gözlerine.
saklardım bütün söyleyeceklerimi,
sırrı bozulmasın diye.
Ah çekip yollara düşmüşüm,
Bir güzeli hep sevmişim,
Gönül yapmış bir seçim,
Kahpe dünya soldurma aşkımı…
Yazdım ismimi kara tahtaya,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!