Dağlarda yol açıyorum kendime,
Gözlerimi kapatıp uyumak istiyorum..
Bir düş aleminde gitsem meşke,
Kendime dalıp uzaklaşmak istiyorum..
Hiç bir şehir farketmez, her yer aynı,
Vardım bir pınar başına,
Dedim beyim söylemedim mi?
Geldi güzel diz çöktü pınara,
Dedim pirim söylemedim mi?
Nefsini terbiye etmeden,
Dertlerimin hepsini anlatsam destan olur,
Beni terkedenler varsa hüsran olur,
Sevgi, aşk ney imiş hepsi sudan olur,
Dünya mı yalan ben mi yalan bilemedim...
Ne arayanım olur ne de soranım,
Yardım diye dergâhına geldim,
Ver şarabı içelim hünkarım...
Hakikat meyvesini tadmaya geldim,
Uzat elini ey dost ummana dalalım...
Savaşalım birlikte Yezid'e karşı,
Sundum pirime kevser şarabını,
Bekleme iç dedi Ali aşkına,
Elimde kitap geçerken sıratı,
Cennette bekliyorum gül aşkına.
Vardım dergahına istedim mürvet,
Aldanma sakın yalancı insana,
Bu din der, dinden soğutur seni...
Dağdaki her adamı çoban sanma,
Koyun eder, yaylada otlatır seni...
Tek kitabın olsun adı Kur'an,
Sular seller çağladım,
Gece gündüz ağladım,
Yürekleri dağladım,
Gönüllere tac oldum.
Kanatlandım kuş oldum,
bugün bir kez daha özledim seni,
çünkü benim uçan saçlarım yoktu,
rüzgarda savruldukça toka isteyen saçlarım yoktu...
bugün bir kez daha sesini hissettim,
ama sadece bir his, ufacık bir his.
Yosunlu taşların altına elini sokacaksın,
Kanın çekilecek, bir yiğide vurulacaksın,
Aşkın için neler neler yapacaksın,
Çünkü sen bir çiçeksin...
Kopartma sakın yapraklarını, açılsın gene,
Mavi bir tabloydu sanki tüm ihtişamıyla duruyor gözlerimin önünde,
Adaş olmuş ismi, söyler cümle alem
Bilmem kaç sarhoş sabahladı kıyısında,
Hangi aşıklar en güzel cümleleri fısıldadı birbirlerine,
Kimler sessiz sedasız yürümüştür baştan başa?
Parlıyor gözlerim bakınca bu saklı şehre,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!