Burda çok rahatım amir efendi
Gak derim su gelir, guk derim ekmek
İnsanlığım kalbim her şeyi yendi
Gak derim su gelir, guk derim ekmek
Kimse hakkımızı çalmıyor inan
Kimin için süslendin, ne bayram var ne düğün
Yine attın gönlüme çözülmeyen kördüğüm
Aman Allah’ım bu ne nedir benim gördüğüm
Kimlere çekeceksin, bu akşam ziyafeti
Sana pek çok yakışmış abiye kıyafeti
Bu hükümet bizi seksen öncesi
Mapus damlarında teli arattı
Sırtıma yediğim yüzlece copu
Kelepçeli kolu eli arattı
Şimdi milletimin gıkı çıkmıyor
Kepenk kapatıyor dükkânlar kepenk
Bütün küçük esnaf sinek avlıyor
Aslanın ağzında şimdiki ekmek
Bütün küçük esnaf sinek avlıyor
Bakkal Ferhat çoktan battı da battı
Marmara’nın numunesi
Necati’nin kravatı
Bilmiyorum neyin nesi
Necati’nin kravatı
At şeyine konduruyor
Annem memur babam işçi
Biz doğuştan vejetaryen
Bu duruma şaşar aşçı
Biz doğuştan vejetaryen
Bize düşer boğaz kısmak
Gerçek mümine açılır
Baca cami de cami de
Nefis bir koku saçılır
Yüce cami de cami de
İster çıldır ister delir
Yeter artık koptu bel
Daha neyi sıkalım
Para kazanmak için
E-5'e mi çıkalım?
Yıldızda yok burç ta yok
Gayrı meşru çocuk gibi
Piç kaldık biz Kütahya'da
Terden olduk sucuk gibi
Hınç kaldık biz Kütahya'da
Güvenmiştik kadim kula
Berberlerden özür dileyerek
Şiirde anlatılmak istenilen gerçek saç kesen 'Berber' değildir,
yazdıkları 'Traş' olanlaradır.
Daha makas tutmasını bilmezsin
Kiraz ağacı günün değil ayın hatta yılın şiiri olmayı hak edecek güzellikte bir şiir. Aleni Ali kardeşimi kutlarım. İşte şiir işte şair. Bilmetenlere okumayanlara duymayanlara ilanen duyurulur