Şair, yazar ve edebiyat tarihi araştırmacısı. Selanik Hukuk Mektebi'ndeki eğitimini son sınıfta yarım bıraktı. Gençlik yıllarında Selanik'te yayımlanan Genç Kalemler (1910-12) dergisinin başyazılarını yazdı. Öğretmenliği seçen Ali Canip, Çanakkale Sultanisi edebiyat ve felsefe öğretmenliğine atandı. İstanbul'da Gelenbevi Sultanisi`nde ve İstanbul Darülmuallimini'nde öğretmenlik yaptı. Edebiyat İncelemeleri Komisyonu'na seçildi. Ankara hükümetinin çağrısı üzerine 1921'de Anadolu'ya geçerek Trabzon Sultanisi müdürlüğü, 1922'de de Giresun maarif ...
Daldım gözünde vehm uyuyan, susmuş ufkuna;
Ey şark, kanmadın mı asırlarca uykuna?
Hâlâ huşûa, kubbeler en hisli bir penâh,
Hâlâ minarelerde tevekkül denen bir âh.
Ölü bir camdan ağlayan korku
İnliyor serserî ve boş geceye;
Kaldırımlar bütün sükût, uyku...
Her duvar, her kovukta şimdi niye?
Bir büyük göz niyâz eder, ağlar
Anıyordum baharı çırpınarak
Düştü bir gölge şey avuçlarıma
Baktım, zavallı ölmüş bir yaprak…
Ey hazan artık intikam alma
Şimdi zulmetleriyle haykıracak
Benim aşkım; zavallı bir çocuğun
Ba'zı çilgın, hayâtı müstahkır,
Ba'zı pek hasta, pek hazîn, yorgun
Ruhunun hisli bir temâsilidir.
O izdihâm-ı tetabbu'la önce bir mikdâr
"Budu resâs u hakikat" yolunda söylenmek
Ve sonra bir küçücük i'tirâzı istihkar
Edip de dinlemeden gizli gizli eğlenmek
Budu r muhassala-i felsefât-ı idrâkin! .
Eylülün denizi, niçin gözlerin,
Kapanmış ru'yâsız, boş bir kuyuya?
Daha dün her dalgan gürlerdi derin.
Coşkun bir belâ en gizil kuytuya.
Eylülün denizi, sen şair misin?
Ayâğ-ı bade elimde o yâr gönlümde
Çerâğ-ı hecr yanar gam-nisâr gönlümde
O zülf-i târ u perîşân-ı ham-be-ham işte
Takıldı kaldı niçin tarumar gönlümde
Yeni bir muğ-beçe gelmiş yine meyhanemize
Yeni bir zülf takılmış hele bak şânemize
Kâfirin başka cihetlerde mi bilmem gönlü
Kulak asmaz niye bir an bile efsânemize
Âlemde fikret-i beşerin reh-nümâsı yok
Efsûs ki bu illetinin bir devası yok
Dolmuş müdâm kan ile târîh-i kâ'inât
Hangi sahîfesinde aceb Kerbelâ'sı yok
K arşımda nûr-ı sâf u sefîdiyle mübtesim
Titrerdi Zühre; her taraf âlûde-i sükûn,
Deryada bir tefekkür-i mühim, keder-nümûn;
Çamlıkta bir nigâh-ı garîbâne mürtesim...
Yalnız, garîk-ı fikr idim; sahilin harâb,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!