Sırr-ı mahremdir bu bilinmez kim kimin gönül hanesinde,
Gül'ün meyili dikenedir bülbül yansa da Gül'ün sinesinde.
Kaldım gurbet ellerde bir başıma
Kimse bakmadı bu gözüm yaşına
Beni böyle sevda ateşine
Atan güzelin benden haberi olmaz mı?
Eğilip bükülme insanlar önünde
Hesabın kolay olur mahşer gününde
Özüne vurulduğum o sevgili
Bir başkasına vurulmuş belli
Ne yapmayalım bilmiyorum
Ya bir umutla beklemeli
Ya da bu diyardan gitmeli
Güller kıskanır cemalin
Yâr seni görse
Tutulur bülbül dilin
Ah seni bilse
Zülfün sarıdır
Huzur ve mutluluk senin olsun
Gam ve keder son bulsun
Dilerim herşey gönlünce olsun
Doğum günün kutlu olsun
Uğramasın hüzün yüreğine
Sende vefâdan eser yok
Bende de sabır kalmadı
Hasretle doldu gönlüm
Dayanacak hâl kalmadı
Gözlerinin hapsindeyim
SEN kendimden bile saklandığım bir sırdın
Konuşmamaydım anlatmamalıydım
Ve belki de sen hiç duymamalıydın
Lakin gel gör ki sükûtun dilini susturamazsın
Elbet yazacaktı, elbet seni söyleyecekti yürek
Güneşe,aya,yıldızlara dahi bu kainata
Güneş bizden yana doğmaz
Talih kuşu yüzümüze gülmez
Çektiğimiz ızdırabın sonu gelmez
Ne yapmalı bu kara bahtım
Bir Yâr sevdim eller aldı
Savrulurum fırtınalar kopar içimde
Kimse bilmez anlamaz ki beni
Bir sevdanın ızdırabı gizli yüreğimde
Yandırır ama kül etmez ki beni
Matemdeyim yine rengim siyah
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!