Dönüş yapıp biz maziye gitseydik
Bizden ayrı olan var mı geride
Deyip şöyle sorgu-sual etseydik
Görmez miydik kalan var mı geride
Ne oldu ki ne gelen var ne geçen
Kucağını toprak mıydı tek açan
Görünmüyor ecelinden pek kaçan
Çaresini bulan var mı geride
Meğer ömür bitmiş göçmüş elâlem
Kalan bile çekiyormuş pek elem
Herkes der ki ölecek tüm sülâlem
Olacağı bilen var mı geride
İnsan nehri bir yerlere akıyor
Kalan bile ciğerini yakıyor
Az yaşasa gitmem sanıp bakıyor
Hayal kurup dalan var mı geride
Her birimiz son nefesi verecek
Biten ömrün sonucunu görecek
Kabre cansız tepetakla girecek
Ölümden ders alan var mı geride
20.08.2018
Kayıt Tarihi : 26.8.2018 19:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Eğitip öğretici (didaktik) şiiriniz aynı zamanda bir ilahi niteliğinde sufi söylemler içeriyor ve özenle seçtiğiniz sözcüler nedeniyle yumuşak üslubu ile gönülleri fethediyor.
4+4+3 duraklı 11 hece kalıbıyla yazılmış, örnek alınacak ve tekrar tekrar okunacak, başucumuza asılıp her gün okunup ders ve ibret alınacak harika bir şiirdi.
Görüp geçirmiş olgun yaştaki bir büyük şairimiz olarak tüm samimiyetimle kutluyor, tam puanımla Antoloji listeme alıyor, saygı ve selamlarımı sunuyorum.
Her kelamı öz bir vurgu.
Her dizesi şiirsel bir sanat.
Gerçekler nakşedilmiş.
Nefsin ölümü yadsıyışına karşın, kaçışın mümkün olmadığı gerçeğini altı çizilerek inceden dizelere ilmiklenmiş.
Ama benim için giriş çok vurucuydu. İki defa şiiri okudum. Kaç defa ilk kıtayı okuduğumu ise sayamadım. Dönüp dönüp o ilk kıtaya takıldım. Beni anlatılmak istenilenin tersten ele alınıp sarmallanışı kendine mıhladı.
"Dönüş yapıp biz maziye gitseydik
Bizden ayrı olan var mı geride"
Geriye gidip ters vurgu yapılmış. Bizden ayrı olan var mı geride sorusu vakti zamanında beraber yaşadıklarımızın altını çizerken aslında şimdiye gelecek olursak da onlardan kaç tanesinin halen hayatta olduğunun alt vurgusunu barındırıyor.
"Deyip şöyle sorgu-sual etseydik
Görmez miydik kalan var mı geride"
Sorusu da aslında, eğer gerçeklerle yüzleşme ve bu değişmez gerçekliğe göre yaşama cesaretimiz olsaydı, sual eder, böylece geride kalanın olmadığı yani çoğunun Hakkın rahmetine kavuşmuş olduğunu görebilirdik cevabını kendisi içinde barındırıyor. Soru içinde cevap. Geçmişe gidip bugünün gerçeğini bulma.
Manzum yazıda dahi zor olan bu anlatıyı siz şiir içinde, lirizmden ödün vermeden, her şairin cüret edemediği redifleri bile dahil ederek , sanki çok kolay bir şeymiş gibi, öylesi tatlı bir akış içinde önümüze sermişsiniz ki bana beğeni ve saygılarımı iletmekten öte bir şey kalmamakta.
Yine de şiirinizin bende uyandırdığı çağrışımla aklıma düşen bir hadisi izniniz olursa yorumumun altına bir tırnak işaretiyle eklemek isterim.
"Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünya için, yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalışın"
En hakiki saygılarımla efendim.
Gene anlamlı., gene çok güzel...
Kaleminize sağlık sayın Adaklı....
Kime neye neden bunca nefse kapılıp mal mülk için hak yemek, haksızlık etmek, gönül kırmak... Boş gerçekten boş giderken kimse bir şey götürmeyecek, götüremiyor...
Oysa nice gariban vardır ki yıllarca önce geçip gitmiştir şu diyardan ama halen arkasından hayırla yad edilir gönül güzelliği, tatlı dili, adamlığı söylenir... Mesele geçip giderken şu dünyadan böylesi iz bırakabilmektir... Bırakanlara Selam olsun diyelim...
Kaleminize sağlık Bedri Bey, yine insanı düşündüren doğruları görmeye sevk eden güzel şiirinizi Kutluyorum...
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (10)