Gün olur
Deniz olmasa da yakınlarda
Yosun kokusu gelir burnuma
Ve bazı gün
Yüreğimde hissederim
Yoksul ülkelerdeki savaşları
Ben bir gar saatiyim
küçük bir istasyonda
bekleme salonunda
eğer bir kaç yolcu varsa
ve gün aşırı gelen posta
Gördük sizin gibileri
Geldiniz ve gittiniz
Bir fidan bile dikmediğiniz için
İnsanlık uğruna
Ne gelişiniz kaldı aklımızda
Ne gidişiniz.
Bölük pörçük duygular
Ve sevdanın karmaşasında
Karanlık bir labirent içinde
Gire çıka çıkmaz sokaklara
Seni arıyorum.
Ekmeğimizi bölüştük seninle
Ümidimizi
Bölüşülmeyeni bölüştük seninle
Bölüşülmezi
Sırrımızı bölüştük seninle
Aykırılığımızı
Hayli geç bir zamanda
Nice uğraştan sonra
Ulaştım istasyona
Son tren kalkıyordu
Toplayıp tüm gücümü
Sevdanı çalabilsem
Sen uyurken gizlice
Razıyım müebbete
Sevildikçe.
Güzel bir öykünün orta yerinde
Üzülürüm birdenbire
Neden bu öykü
Gerçek değil diye
küçük dünyalarında
yoğurdular hamurlarını
umutlarıyla
ve sevgiyle katık ettiler
insandılar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!