kent yalnız ikimizin
ağırlaşırken akşamın alacası
mayısta arsız bu serinlik
kısa yolculuğumuzdan
çocukluğumuzun kallavi yağmurlarından kalma
ve zaman tiz sesli içeriğiyle ağlattı şarkımızı
şarkımla yokluyorum benliğimdeki şarkıya göz kırpışını
çığlıklaşıyor dokunacağım ne varsa
yalın bir şimşek yalan olup susuyor kanımda
bu senin evine uzaklaştığımdır
kar tokluğunda diz boyu üşüyorum
sokakların kabadayı uğultusuyum
ve yıldızlardır pencerelerim
hangisinden baksam sonsuzluğun
şarkımı söylüyorum uzay boşluğuna
bütün evren inliyor
bir sen duymuyorsun
yalnızlık bu olmalı diyorum
annemi kaybetmiş gibi ağlıyorum
nefesine sığınmak istiyorum
akşam çayı buğulu
göz kenarlarının kırışıklıklarından öpmek
sesinle göz yaşlarımı sevmeni
istiyorum
bütün kaldırımlar mütecaviz
adımlarım çilekeş
karanlığa sevgili çiçeklerimiz
ay çiçeği gibi bakardın ya yüzüme
güneşin saçakları mıydı sesin
beynimdeki iz düşümün
tıpkısız aydınlığınla öğrenirdim
yaşamaya gülmeyi...
Kayıt Tarihi : 19.5.2010 03:13:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kağan İşçen](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/05/19/aksam-cayi-bugulu.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!