Doğduğum gün imzaladım, ölümle akdimi,
Kaderi yazan kalem, yazmış ölüm vaktimi.
Birer birer yırtılır, takvimden her bir günüm
Eksiliyor soframdan, her yiyişte bir öğünüm.
Yediğim ekmek gibi, içtiğim suyun sesi,
Ne eksik, ne fazladır bu âcizin nefesi.
Yedi yada yetmiş, ne fark eder ki yaşım?
Doğduğumdan beri bekler, musalla taşım.
Yalnız musalla taşım mı, bekleyen taş?
Ne kuzgun, ne akbaba taşa uzanır baş.
İlk kundak bezi gibi, son kundak bezim ak,
Doğunca anam, şimdi toprak saracak bak.
Bu da doğum, buda sancı, acılı ve ağrılı
Önce anam kıvrandı, şimdi toprak sancılı.
O âlemden bu âleme, başlarken yolculuk,
Bu âlemden o âleme genç, yaşlı, çocuk.
Devir teslim günüdür, geldi teskere vakti,
Vadesi dolmuştur, vaad edilen günün akdi.
Ebediyet sevinci bu sevgiliye olan özlem
Vallahi yalanım yok, ölümü özlemediysem..
1985
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 25.3.2009 10:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)