ahşabı sevda
sevdası ateş
küle karışırken özlemi
özlemi duman yanmış kavrulmuş...
ahşabın kokusu siner odama
odam sen dolar ben sen kokar
şu elbise askısı asmışta kendini yokluğuna yanmış
ateşten korkan yok
ahşap sevdalarda yokluktan korkan çok
ve çiçekleri kurumuş vazo hüzünlü
kurumuş çiğeri çiklerin hepsi ölü
ölen çiçek değil umutdalı kuru...
öksürerek çatı katından sevdamız inmiş
gözleri çökmüş yüzünde çizgiler sicim sicim
buna aldıran yok
ateşe aldıran yok
senin yokluğundan
yokluğandan kaçan çok...
ahşap perişan suyu saymış seni
ahşap kuru ahşap hüzünlü...
Kayıt Tarihi : 30.12.2008 10:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hikayesi:
bir arkadaşımın şiirine karşılık yazdım
![Veli Can](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/30/ahsabin-sevdasi.jpg)
Asırlık ahşap ev
Küçük bir hamle kapıya
Aşk içeride…
Nadide bir gül kokusu karşılar seni ilkin
Ve
Eksik olmaz mutfağında dibi tutan bir tencere
Salonun köşesinde,kırık bir iskemle
Eski bir gramafon ve bitmeyen nağmeler...
Eriyen yürek…yansıyan mum ışığı
Çatıya saklandı aşk
Her basamak düşmeye yakın
Bir adım ileri,iki adım geri
Ve…
Ortalık yangın yeri
Ahşap aşk- duman
İs bulaştı gökyüzüne.
(D.A)
Sahra_can
arkadaş ve şiir bu sanırım...sağolasın şiir dostum...
saygılar
TÜM YORUMLAR (1)