Açlık annen tarafından büyütülme
hakkını hiçe sayabilir,
Ancak öksüz kalmaktansa
yenmek göze alınabilir.
Göğün üzüldüğünü duydu bulutlar
Ciğeri tuza banık kuzusuyla koyuna
Bir çırpıda dolduruverdi yağmur
Delikli taş teknelerin hepsini suyla
Kurtları boyunduruğa vurmuşlar
çakallar serbest
şakiler yol keser kolcular derdest
Hoş bir hatunun
dolgun dudakları arasından
sağa sola göz kırpıp
caka satıyordu
İzmarit
sigarayken
Yedi yaşında küçük bir çocuktu daha
kader matruşkalarını kederim
tutuşturduğunda minik avuçlarına
Ey kederi gözlerinde saklı bahçıvan
Çek o küflü parmaklarını
Yapraklarla kaplı yorganımdan
Hüzünle geçtiğini sandık her günümüzün
mutlu günleri de sinesinde sakladığını
unutmuştuk sandığın dibindeki albümün
Uğur böceği yapraklarına
papatyanın
Sevip sevmediğini sordu
Onu erkek arkadaşının
Seviyor diyen her bir yaprağa
Eğer akarsa göklerin gözyaşları
yumuşatır taşlaşmış toprağı
düşünme
o karanlık toprağın
bağrına hapsettiğin tohumu
aydınlıktan başka bir yere değil
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!