Bahar gözlerine bağdaş kurmuş
Sonbahar saçlarına güzelim...
Mavi yeşil karışımı gözlerini
Kelebek çırpınışı sözlerini
Ve bebek masumluğunca ellerini
Unutmak istiyorum,
Yer kızıl, gök kızıl
Gecenin kara çarşafı yırtılıyor
Korkunç bir patlama ortalıkta
Ya Rab, mahşer dedikleri bu mu? ..
Sarılmış çocuklar birbirlerine
Titriyor, titriyorlar...
Üstümde kocaman kocaman kaya
Sallasam dağların üstüne düşer.
Yâre selâmımı yazıp mektuba
Yollasam dağların üstüne düşer..
Deniz bıçak sırtı, göklerse sini
Özgürlük:
Ölüm - vahşet değildir be Corç!
Morg çekmeceleri
Çifter çifter
Çocuk cesetleri dolu
Sen ne biçim insansın? ...
Cami avlusunda bir çocuk gördüm
Her sabah düşleri akasya kokar…
Gece üşür zavallıcık, titrer de titrer
Minicik ellerini göğsüne sokar…
Gün dikleşir gökte, uyandırır ışıkla
Bir “çerçi” gelirdi köyüme benim
Aynayı, tarağı ilk ondan aldım.
Süslü vitrinler ne, bu ışıltı ne?
Baktım, baktım da dertlere daldım…
Açılır “camekân”, camekân ki cana can
Tarih yazan efsane, şimdi neredesin?
Kumarbaz elinde döner tekerin.
Nal sesin geliyor, duyuyorum içimde
Hangi rüzgârda kaldı, söyle son terin?
Yelen, haram güneşin ışığıyla yıkanmış
Ellerim cebimde yollardayım sultanım
Atıyorsun nabzımda, atma ne olursun…
Kara gecelerde sızlıyor yaralarım
Hasretinle sevdiğim, derdime binlerce dert
Katıyorsun bi’tanem, katma ne olursun…
“Yağmura hasret…”
Yağmur istiyorum ıslanmak için
Yağmur istiyorum uslanmak için
Gelmedim dünyaya paslanmak için
Hüznümü bağrına, sar git be rüzgâr
Bu akşam Meltem’ de bir güzel gördüm
Sanki saçlarını elimle ördüm
Gönül defterini ikiye dürdüm
Al kalemi dedim, yaz desen desen…
Kanatsız melekti bel ki şeytandı
Ahmet Ünal benim okuldan öğretmenim olur.Onu çok seviyorum.İyi ki öğretmenimsiniz.