Seni soymak;
bütün bir geçmişini yıkamak istiyorum!
Seni sağmak;
içinde ne varsa okumak istiyorum!
Seni sevmek;
en güzel sözleri şakımak istiyorum!
Yorgun adımlarına yalvaran bakışların
Ardında bıraktığı toz duman olmuş geçmiş,
Ne bir iz, ne işaret; kurtların ve kuşların
Talanından geriye kalan sadece hiçmiş…
(söz, gideceği yeri bilir…)
demişler ki Deniz Kuvvetleri Komutanı’ mız:
Avrupa ile ilişkilerimizde
dikkat edelim sayısına;
eksilmesin parmaklarımız! ! !
(Şarkı)
Sen nerdesin birtane' m,
Yerimi beğendin mi?
Her gün bir kerre daha
Bin kerre can verirken,
Sen uyu güzel, uyu
Ben yaşarım korkuyu,
Dilimdeki türküyü
Sana adadım, dinle!
Yüreğimi teslim al,
ne kadar zavallısınız? ...
avuçlarınızda biriken ter
göz çukurlarınızdaki derin gölgeler...
sahi! .. elleriniz niçin titrer? ..
sana rağmen seni sevdiğimi biliyorsun,
bana rağmen beni öldürüyorsun!
aklımı sana verdim…
dövdün ruhumu bir dibekte,
sallayıp karıverdin,
Severim ben sitemi, sîtemim şu oplara,
Bir de kimliği meçhul rumuzlu cilloplara! ..
Küfrettim zannetmeyin, cillop; dilber-i rânâ
Sadece daha kadın, daha şuh ekli mânâ…
(Türk soylu bir Girit göçmeni… Bir güzel kadın... Bir anne… Bir şefkat numunesi… Bir gurur abidesi… Sevdamın annesi: Size anne diyebilir miyim? ..)
ne kadar güzel gözleriniz var,
tıpkı anneminkiler gibi…
ne kadar güzel bir yüzünüz var,
Kuraklık hükmünü kurdu, su kurudu, nehir bitti,
Varoşlar sardı her yanı; imar gitti, şehir bitti,
Ferhat, Şirin, Leylâ, Mecnun, Tahir, Zühre bilinmiyor,
Duygular sizlere ömür: şair öldü, şiir bitti! ..
Al gülünü, ver gülümü: paslaşıp şair olunmaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!