her sabah geçerken otobüsle
pencereden baktığın denizde
dalga dalga olurum, gör beni.
görününce Kadıköy vapuru
denizi tutar yosun kokusu
sana yazdım şiirleri
kelimeler titrerdi
geldi mi mısra başına
isminin bir hecesi
ahmet özyılmaz
beni bugün terketme
şehir üstüme yürür
gri bir kış iner kente
bütün şarkılar ölür
beni bugün terketme
senin yokluğunda küf kokuyor bu şehrin akşamlarında
girmiyor gözüme uykular saatler ardarda vurmadan
sen her yeni doğan günün ardından gözünü açtığında
mavi sabahlara uyanıyorsun, beni hatırlamadan! ...
gözlerin en güzel düştü.
kor gibi gönlüme düştü.
kolay alınmaz sanırdım,
bir kez baktın, kalbim düştü! ..
gidiyorum olsaydı bırakmanın bir yolu,
yanıma alır mıydım ben, bu yokluğunu.
perdeler kapandı. bu hangi mevsimin sonu?
söyle incir ağacında hiç bahar olur mu! ?
şimdi hasret bulutlardan mavi mavi aksın.
gönlümü gergefe koyup delme
yüze ayrılığı vurda bitsin
yarana merhemim diye gelme
gözlerimden uzak durda bitsin
seni yazmalı dağa, taşa.
seni yazmalı, inadına!
martı kanadına
vapur çığlığına
seni yazmalı daha seni
şakılarla söylemeli
benim değil gözlerimdeki bu yeşil hüzün
hatırası bana, bir çift kahverengi gözün
sorsan hatırlamaz beni, çoktan unutmuştur
aşk kirini yıkamış,kalbini kurutmuştur
belki de vazgeçmeliyim hayattan
her akşam boğazıma düğümlenen
haziran akşamlarının pasını
sokaklara bırakıvermeliyim
ve unutulmalı kaybetmişliğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!