Ne arar durursun insan selinde
Cananım canımda bil beli gönül
Onda bunda şunda şemin dilinde
Pervaneler gibi bul yolu gönül.
Hal bilir bilmezi gör nazarında
Belli, gerçek değil, bu onca düşmüş,
Derinden sevişmiş, yorgunca düşmüş.
Camlara asûde narince düşmüş;
Dingin mışıl mışıl yağıyor yağmur.
Leylâ olmuş Mecnunlara merhemmiş
Son menzile kalktı kervan,
Selâm olsun kalanlara.
Hoşça anıp bizi burdan,
Selâm olsun salanlara.
Ömür dediğin üç günmüş,
Korkusunu taşıdığım an geldi
Duyunca gerçeği dünyam karardı
Ben ağladım ağyar sevindi güldü
Yıkıldı gök kubbem gönlüm darardı.
Bilmez ki gözümden yaş döktüğümü
Berdan suyu yine sevda kokuyor
Çağlayı çağlayı akar Tarsus’ta
Kara üzüm gözlüm sitem dokuyor,
Özlem ateşiyle bakar Tarsus’ta.
Elvan elvan çiçek takılı başlar
Sevdanla kimbilir kimi yandırdın
Suzidil gözleri elâ mısın sen?
Umuduma umut verdin kandırdın
Paslanmış gönlüme cilâ mısın sen?
Seninle doğardı güneş bahtıma,
Gördüm ki gamzeli al yanaklara
Gül değmiş gülleni güllenivermiş
Aşk ateşi düşmüş kor dudaklara;
Tatlanmış, ballanı ballanıvermiş.
Rastlayınca coşkun sevgi seline,
Bir başka duygu bu, bir başka şekil,
Senli geçen zamanlara övgüsün.
Gözden uzaktasın, gönülden değil;
Bedenimden soyutlanmış sevgisin.
Görüyorken seni, göresim gelir,
Bir başka dünya gizli içimizde uzak değil
Kucaklarımız açık, özümüz sevecenli.
Üzülsek de sevinsek de açık gözyaşımız
Gönül iklimi kurak, bahçeler çorak değil
Yufkadır yüreklerimiz coşarlar senli benli.
ÇARK-I FELEK
Dün Altınoluk’ta, bugün Tuzla’da
Bahçede özümle hemhal, yok farkım,
Yarenler azade, bense yuvada
Sonsuza yol arar, ruhumla şarkım.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!