dün gece koyu bir söyleşiye daldım deniz kızlarıyla
bodrum açıklarında bir balıkçı sandalında
umutsuzdular
yarınlardan yakındılar
bir alıp veremedikleri yoktu mehtapla
bebekler gibi uyumak
otelin en sessiz odasında
rahatsız edilmek istemiyorum dedim resepsiyona
telefonları kapattım
duştan aldığım rahatlıkla
derin bir uykuya dalmışım
bakma bana öyle başım dönüyor
kirpiklerin pranga
saçların cellat
uzak dur yaklaşma yanıma
dayanılmaz da bir halin var
Gecenin unutulmuşluğunda anımsadım adını
Sevgiydi
Kimbilir kimlerin kimsesiz dudaklarında
Sancıydı
Çağlardı dere suları deryada
Dulda kirpikler ağlardı
Sustukça dil
Baktıkça göz konuşur
Gamzeler söyler aşkın şarkısını
Kaşlar ve kirpikler orkestrası
Mikrofon istemez aşkın şarkısı
ne senden vazgeçebilirim ne sensizlikten
zemheride ateş
papatya dudaklarımda
yüreğimde deprem gibisin
gurbetin toprağında ana
hasret bir yara yarin yanağında
Kısa süren sevdaların uzun olur ayrılık saatleri
Tamamlamaya çalışır eksiklikler kendini
Günah çıkarır yanlış anlaşılmalar
Tedirgin ve telaş tırnak uclarında dolaşır
Parmakların bu kadar duyarsız
Saçların bu kadar anlamsız
usul bir kıpırtıda
yüreği hop oturup hop kalkan kız
biliyor musun
benim hep sallanır yüreğim fırtınalar içinde
bir damla yağmurla
bıktım kendimle kavga etmekten
bana beni
beni bana satmaktan
kendimi kendime gambazlamaktan
yeter artık
bir damlacık su
bir yaprağın uçurumunda
dönüşsüzlük
yol almış gidiyor
dev bir ağaç
sözü yok
şairin şiir sayfasına ilk defa girip birkaç şiirini okuyunca gördüm ki karşımda Türkçeyi başarılı kullanan, kısa ve özlü anlatımıyla şok tesirli temalar bulan orijinal şiirler var.. takip etmeye karar verdim kendisini.. başarılarının devamını temenni ediyorum..