/bu mevsimde ormanlardan uzak durmalısın çocuğum
ya da renklerin çığlığında
tutuşarak yanmayı göze almalısın/
Aklımdan geçmesen bile, bedenim seni hatırlıyor sevgili.
Bütün hücrelerim; seninle yaşadığımız dakikaların anıları ile hayat buluyor, sanki hücre yenilenmesi yaşanıyor bütün gövdemde. Ansızın bir heyecan dalgası bacaklarımdan kasıklarıma yükseliyor, bir kuş sürüsü içimde dansediyor, kalbimin çarpıntılarını durduramıyorum. Dudaklarım kuruyor, saçların avuçlarıma doluyor.
O an kaçıyorum, yalnız olabileceğim o kadar az yer var ki; kimse bilmesin istiyorum, kendi içime kaçıyorum, gülümsüyorum, çocuk oluyorum. elleri bırakılmamış çocuk oluyorum.
Zalimlik yapma bana, sakın yapma.. sakın ellerimi bırakma;
Ölürüm...
Bir otel odasında bulunacak çırılçıplak cesedim,
Akşam haberlerine zor yetiştirecekler;
Bültenlerde adın; katil zanlım olarak geçecek
Şaşıracaksın...
Şaşır(ma) ,
kapı vuruluyordu
yüreğimiz ağzımıza geliyordu
biz üç kişiydik
pertekli ceylan
küçük emrah
ve küçük ibo
suçu yok karanfillerin,
bu kan damlayan dizelerin
hiç bir suçu yok.
bu çılgın,bu deli ağustos gününün
bu salkımsaçak,
hiç kimse ölmesin,
yaralanmasın diye
vazgeçtim tahtımdan.
bir evde. ve beyaz. ve seksenyedi’ de
ve kiralık ve fena karanlık
dar boğazdayız, malum enerji tasarrufu.
mum alevine oyunlar diziyoruz.
bitiyor, korkunç gülümsüyorsun.
içimde uçsuz bucaksız depremler.
yemyeşil bir çayıra uzanmıştınız
kiraz ağaçları henüz çiçek açmıştı
limon ağacından çiğ damlıyordu
gözlerinizde o eski
masalsı sevdaların izi
'O YAPTI' DE
bir namlu gibi uzat işaret parmağını
göğsüme, göğsümün tam ortasına
kızıl kıyametler büyüten yüreğime
merhamete yataklık yapan gözlerime ilişme
Kırmızı_Siyah
ormanda dolaşan rüzgar
nefesin mi
ne çok yakıyor
Ahmet Bey usta ve saygı duyduğum değerli bir kalem.Onun kalemini güçlü yapan samimiyeti ve şiire olan tutkusu.Kesinlikle bir ŞAİR...Ve bundan öte saygıdeğer bir insan.
Bütün siirleriniz gibi harika okunasi okutulasi tebrikler gönül dolusu selamlar