Gökte Tengri yerde biz delikanlı Türkleriz
Ankara'nın taşları
Kastamonu'nun yaşları
Batuga Tegin yıkacak haşhaşları
Bir ruh gibi
Bir peri gibi bir hikaye
Kutlu bir çile gibi bu hane
Nihayet bitiyor bazende
Akıl almıyor nazende
Sabahın ilk ışıkları pencereden giriyor
Yıldızların arasında sönüğüm
Güneşin altında karanlık
Puslu günlerde daha puslu
Sadece karanlığım karanlık
Aradığımı bulamayan şaşkın bir tavuk gibi
Bir sağa bir sola amaçsız
Yarışıyorum kendimle
Kazanırsam kaybedeceğimi bile bile
Ön yargılarımı kırmak niyetine vuruyorum beynime
Kavga ediyorum kendimle durmadan
İstemiyorum huzur falan belkide
Benim aradığım sürekli tartışma
Çağ bu çağ değil aranmaz en doğru
Bu dönemde olmuş yanlış bile doğru
Ekmekler,sofralar bir kardeşmiş eskiden
Şimdi fikirler bile olmuş düşman durmadan dövüşerek
İki muhabbet etmeye bile ilim gerektir gerek
Şimdi cahiller en önde üstelik ellerinde bayrak
Size laf geçmez beyler yetişmez size söz
Her şeyin içinden çıkarsınız karada olsanız ak
Cümle alem kirli sanki bir siz kaldınız pak
İki fikrimiz kalmıştı içimizde sadece berrak
Onuda ezin beyler üstünden kırparak
Aşkın alevi dağladı bağrımı
Göremedim bir gün bile iyisinden
Güneşli günleri hazan kapladı
Gidemedim senden öteye
Seninle bir özlem gidermek varken
Yapayalnız kalakaldım gecelerde
Sarı saçlarını yatırırdı mevsimler eserken
Bahar gelip ben bahtiyar olurken
Ben sırrımı saklarken o bana açılırdı
O denizler ve yosunlar
Ömrümün güzel günleri geride kaldı
Azrail baş ucumda beklerken beni
Adım adım takip ediyorum
Her yerde seni tanıyorum
Aradım ve sordum işte
Sokaklar ve caddeler
Orada müzisyenler ve çalgılar
Hepsi ilaç gibi geliyor bana inan
Aklımızda var hidayetin nuru belki biraz da kalpte
Ama sinsi şeytan hep tetikte beklemekte
İnsanlığa binbir fitne alet etmekte
Biz hakkı düşünürüz elbet ama icraat nerede?
Benim içim temiz diyeni çok gördükte göremedik hiç camide
Bilmiyor değil herkes biliyor dosdoğru yolu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!