Yılların yüzüme attığı çizik
Mecrâsız ırmağın akışı gibi
Hatıralar suskun, hayâller ezik
Hastanın marazdan bıkışı gibi
Er olan firkatta yaparken düğün
Sadâkatmış aşkın kârı kemâli
Verdiğim ikrara,söze gelmişim
Tulû eder diye yârin cemâli
Yek nazar umarak,göze gelmişim
Mihnetle yoğrulup sevda mezesi
Her nefes ümidle korku arası
Tursa da güzeldi seni beklemek
Ecele gelince pusu sırası
Kursa da güzeldi seni beklemek...
Yârin gönül dergâhında kaç semahın adı aşktır.
Beni benden alıp bende eyleyen
Arzuyla hevesin arası değil.
Ah-ı figanımı hande eyleyen
Bir zülf-i siyahın karası değil.
Gurur libasından çıkmayı dene
Sıdk-ı cenânımı ölçmeden önce
Dayanamaz vurgun yerse bu sîne
Bir düşün iş işten geçmeden önce
Madem gideceksin başucuma çök
Kesti selamını püşt-i penahım
Yandı ateşlerde sadr-ı sîretim
Yüzüme nakşolur günbegün âhım
Eski libaslara döndü sûretim
Görenler şaşıyor düştüğüm hâle
Sadr-ı derûnüme düştüğün gündü
Zemheri ayazda köz tutulması
Bayramdı, seyrandı, toydu,düğündü
Yorgun bedenimde öz tutulması.
Gurbetin günleri bedelken asra
Bir vakt-i zevâlde sadrıma düştü,
Kudret kalemiyle özü sürmeli.
Kurulmadık hayal,görülmez düştü;
Kınayanı diyâr diyâr sürmeli.
İklimi kasvete şavkı düşünce
Güneşti yıldızdı aydı bu sevdâ
Söktü çadırları mübhem düşünce
Hâb-ı gafletimden aydı bu sevdâ.
Zevâli beklerken bahar getirdi
Sam rüzgârı gibi kasıp kavuran,
Yelse de güzeldi seni beklemek.
Yakıp küllerimi göğe savuran,
Else de güzeldi seni beklemek.
Azâb kuşu mesken tuttu hânemi,
hazzına kandım şiiri gerçekten çok güzel.adı gibi haz duydum.yenilerini bekliyorum.allah,a emanet ol.