Baharlar perişan kışlar perişan
Geceler sırdaşım düşler perişan
Eşini kaybeden kuşlar perişan
---
El geldi yareme merhem olmadı
Sensiz ağlayacak gücüm kalmadı
Eller senin haberini verince
Üsteleyip soramadım sevdiğim
Sitemlerin hatırama gelince
Çekindimde aramadım sevdiğim
---
Kurudu mu gözlerinde yaşların
Bu gönülü karşılıksız yakınca
Yüreğime prangalar takınca
Yıkılırken enkazıma bakınca
Hiç mi kızarmadı yüzlerin senin
--
İnkâr etme sende sevdin gönülden
Nice kavak yeli eserken serde,
Esir etti siyah çeşm’in sihri yâr.
Aralandı birden zifiri perde,
Doğdu üzerime ebed mihri yâr.
O gözlerin şu gönlüme kastı ne
Vuruldu işvene düştü destine.
Bir ben konmuş sol ebrûnun üstüne
Bir ben beni bende etti marâlım.
Ellerini ellerimden çekmeden,
Can evime ayrık otu ekmeden,
kaşlarını yıkıp dudak bükmeden,
Bir nefes göğsümde yatıver gitsin.
Gidişinle zindan ettin âlemi.
Ardın sıra bende kırdım kalemi.
Çok gördüysen bir tek kuru selamı.
Gönül defterinden siliver gitsin.
Düşerse üstüne yabancı gölge.
Kaş, göz derken takıldı da pürçeğe,
Kondu gönül bir mevsimlik çiçeğe.
Adım adım ölüm denen gerçeğe,
Yürürken yollarda vefa görmedim.
Saydığın bahaneye,kendin de inanmadın.
Haz aldın gözyaşımdan,bıkmadın,usanmadın.
Unuttuğun bir şey var,beni erir sanmadın.
Ey sevgili nazında nice canlar tükenir.
Kırdığın şu kalbimin hesabını kim verir.
Sitem bohçasında geldi selamın,
Gözümün yaşını tutamadım yâr.
Aşkın pazarında mezaddır canım,
Beş para etmedi satamadım yâr.
hazzına kandım şiiri gerçekten çok güzel.adı gibi haz duydum.yenilerini bekliyorum.allah,a emanet ol.