Gecenin sessizliğini
Yırtan bir tabanca sesidir,
Kalbimi ürpertir yokluğu,
Ansızın gözleri gelir aklıma
Hiç olmayacak bir vakitte...
Öldürmeye yeminli bir düşmanın
'Yağmurlu bir havadan sonra ikindi,
Güneş pencerelere kadar indi...
Miya da burdaydı daha demin
Herhalde o da kapı aralığından gitti...'
Bense elim şakağımda, dalgın,
Bana en güzel cennetlerini unutturacak kadar rabbimin,
İçimde ebedi bir sızı olarak kalacak kadar da derin
Ve görürmüş gibi kederini gelecek günlerin,
Masmavi ufuklara dalmış o gözlerinin,
Nice nice mevsimleri geçerdi içinden
Yedi cennet iklimlerinin...”
'O yaz pembe bir akşamdı,
Gün aştı, renk karıştı, zaman ağırlaştı
Bir serçe uçtu, ufka ulaştı…'
O akşam, o şehirde, bir evde
Çekildi sessizce beyaz bir perde
Hiç olmuş ümitlerin arkasından,
Artık ağlama çocuk!
Ne görecek baharın kaldı,
Ne de çalacak bir kapın...
Sen, sana doğmayacak bir sabahın
Fecrine, -anla ki- artık,
Baharlarında, akşamları,
Portakal çiçekleri kokan
Odamda,
Sana şiirler yazdığım...
Güzlerini,
İçimde bir heves eski bahardan,
Gözlerin gözüme gel deyiverse
Yeşerir yaprağım kuru dalımdan
Ellerin elimi tut deyiverse
Rabbim esirgesin gözden nazardan
Bir ferahlık var bugün içimde,
Ilık bir bahar gününde,
Yattığı yerden insan
Dalar ya hani,
Gökyüzünün maviliklerine
Nasıl olur da...
Seni unutmak,
Mümkün olur...
Bir yanım hasret,
Öte yanım cehennemken...
Ve unutulmuş baharlardan
Bir ses geliyormuş uzaklardan
Giderek yaklaşarak..
Biraz nefes nefese, biraz da cıvıltılı
Allahım; bu ses onun, bu odur!
Ben de diyordum ki zaten,
Neden böyle içimde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!