Yıllar yıllara eklendi, bitti ümitler,
Kader dedik adına çaresizliğimizin
Atarak içimize hayatın bütün hüsranlarını,
Ve vazgeçmişiz çoktan,
Kırılan dallarımızın,
Sormaktan hesabını...
Dursa dünya, dursa zaman
Şöyle her şey sussa, sükût etse bir an...
Sen!
Ey, yıllar önce demir aldığım liman!
Dualar devşirirdim sana,
Bir şevk-i ilahiyle
İsminin her hecesinden,
Üstümde masmavi bir gök,
Ve karşımda senken,
Ne şikayetim olurdu ki, rabbimin
Şiir olsun, şarkı olsun da,
İçinde gül geçmesin!
Kurşun yemiş gibi yığılır,
Harabolur, biterim.
Hele ki aylardan Eylül,
Hele ki o serin akşamlarda,
Öylesin ki, içimde
Hep derinden derine
Özlediğim...
Hasretinle içten içe
ağladığım...
Varlığıyla can verir kurumuş ovalara,
Bir pınardan dökülen sular gibidir sesin
Buğday tarlalarında gelinciksin,
Bahar dallarında en taze gonca
Bir dere kenarında boylu boyunca,
Uzansak seninle mevsim boyunca…
Mevsimler geçerdi gözlerinden mevsimler
Masmavi göklerimden geçen beyaz bulutlar gibi,
Geniş ovalarında bereketli başakları gönlümün,
Baş eğmiş seni bekliyorken, bizi bekliyorken hayat
Meğer gün o günmüş be delikanlım,
Saatse o saat!
Mevsimler geçerdi gözlerinden mevsimler
Masmavi göklerimden geçen beyaz bulutlar gibi,
Geniş ovalarında bereketli başakları gönlümün,
Baş eğmiş seni bekliyorken, bizi bekliyorken hayat
Meğer gün o günmüş be delikanlım,
Saatse o saat!
Bana hâlâ sıcak bir nefes kadar yakın olan
O çoktan mazi olmuş hatıralarını bir daha anmadan,
Yastığa koyamadığım bir başım,
Ve en eski müdavimiyken rüyalarımın,
O çekip çekip gitmelerine bir türlü alışamadığım
Senin gibi...
Bin türlü curcuna, cümbüş
Ve olanca hengâmesiyle hayat,
Artık sanki başka bir zamanda akmada,
Gözüm, gönlüm ve kalbim her şeyden uzak,
Ve hayatım sanki sana ulaşan yollara
Döşenmiş tuzaklarla boğuşmaktan ibaret!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!